Gaytancıoğlu; Üreten köylü “Milletin Efendisidir”. Efendi; günümüz için söylersek, harcı borcu olmayan, iyi giyinen, cebinde her zaman parası olan, etrafında sevilen, sayılan bir insan, efendidir. Peki; günümüzde ki çiftçi efendi midir acaba? Kendine göre efendidir ama 15 yıl önce çiftçinin 1 katrilyon borcu varken, şimdi 80 katrilyon borcu vardır. 15 yıl önce hiç kredi kartı yok iken bugün cebinde 4 tane kredi kartı vardır. 15 yıl önce ülkemiz hiç buğday ithal etmezken, hiç hayvan ithal etmezken, hiç mısır ithal etmezken bugün neredeyse ithalat bağımlısı hale gelmiş durumdayız. Haber: Aydın BİLGİLİBabaeski Belediyesi tarından organize edilen 45. Babaeski Tarım Festivali etkinlikleri kapsamında babaeski Kent Konseyi tarafından Ülke Tarımının bugünü ve yarını konulu kongferans düzenlendi.Babaeski Belediyesi Tarafından Organize Edilen 45. Babaeski Tarım Festivali etkinlikleri kapsamında Güzdüz Onat Festival Alanında bulunan Karnaval düğün salonunda Kent Konseyi tarafından düzenlenen panalde konuşmacı olarak Cumhuriyet Halk Partisi Edirne milletvekili Okan Gaytancıoğlu’nun katıldığı “Ülke Tarımının Bugünü v eYarını” adlı bir sunun yapıldı.Karnaval Düğün salonunda düzenlenen sunuma başka Belediye Başkanı Av. Abdullah hacı, Başkan Yardımcıları Hayri Tübeler, Ayhan Sertgün,Cumhuriyet Halk Partisi babaeski İlçe Başkanı Erol Mutlu, Babaeski Ziraat Odası Başkanı Şahin Arslan, Babaeski Esnaf ve Sanatkarla Odası Başkanı Türkay Topal,Babaeski132 Sayılı Yağlı Tohumlar tarım Satış Koopertifi Başkanı Mülayim Güler, Babaeski Cem Vakfı Bşkanı Hüseyin Yeşilbaş, Atatürkçü Düşünce Derneği Babaeski Şube Başkanı Binnur Güdücüler, Köy ve Merkez mahalle muhtarları ve üreteciler katıldı.Kent Konseyi tarafından Karnaval düğün salonunda düzenlenen Panalde açılış konuşmasını babaeski Kent Konseyi Başkanı Selim Tuna yaptı.Selim Tuna” öncelikle katılımlarınız için hepinize çok teşekkür ediyorum. Her geçen gün ülke tarımının yok olmaya başladığı bugünlerde çözüm yolu aramakta bizlere düşüyor” Diyerek yaptığı konuşmada şunlara yer verdi; Sayın Milletvekilim, Sayın Belediye Başkanım, Sayın Oda Başkanlarım, Sayın Sivil Toplum Kuruluşlarının Başkanları, değerli katılımcılar, basınımızın güzide bireyleri ve sevgili muhtarlarım ve çok değerli üreticilerimiz.
- Babaeski Tarım Festivali kapsamında babaeski Kent Konseyinin düzenlemiş olduğu, Edirne Milletvekili Sayın Doç. Doktor Okan Gaytancıoğlu’nun sunacağı “Türkiye Tarımının Bugünü” adlı panale hepiniz hoş geldiniz.
Yapılan klısa konuşmanın ardından “Türkiye Tarımının bugünü” konulu panalde Gaytancıoğlu şunlara yer verdi; Çok Değerli İlçe Başkanım, Çok değerli oda başkanlarım, çok değerli üreticiler, Sivil Toplum Örgütlerinin değerli yöneticileri, basınımızın değerli emekçileri.Evet; Türkiye Tarımının bugününe bakalım. Her beş kişiden birinin çiftçi olduğu bir ülkede 17Milyon çiftcinin ciddi sorunları var. Nedense biz muhalefete hep bu sorunları anlatmak düşer. Ancak bugün kü sunumumuzda çok farklı konulara değineceğim. Konusumuz sadece sorunklar değil, artık çözüm odaklı siyaset yapıyor Cumhuriyet Halk Partisi. Bugün burada sizlere CHP’nin Tarım politikasından söz edeceğim. Hepimiz CHP’li olmayabiliriz ancak mensubu olmakla onur duyuyorum, gurur duyuyorum. Ancak partimizin çok ciddi bir Tarım politikası olduğu için onlara sizlere anlatacağım ve bugün kü durumu da özetlemek istiyorum.Geldiğimiz duruma aslında aslında biraz tarihsel bakmak gerekiyor. Bundan yaklaşık olarak 95 yıl öncesine dönelim. Osmanlı parçalanmış bir Sevr antlaşması dayatılmış, Çanakkale Savaşında bütün bu çoğrafyada yaşayan milletler bir olmuş Osmanlı İmparatorluğunun devamı için mücadele etmişler “Çanakkale Geçilmez” denmiş, ama bir kişi imza atmış Çanakkale’den geçemeyen düşman, elini kolunu sallayarak geçmiş ve Sevr anlaşmasını imzalamış.Çanakkale’de “hadi gelin cepheye” denilen insanlar kimler? Çiftçiler, peki Kurtuluş Savaşı mücadelesini yapan kimler? Her 10 kişiden 9’unun çiftçi olduğu Türkiye Cumhuriyetinin o zaman ki bireyleri. Mustafa Kemal Atatürk , emirerinden bütün subaylarının annelerinin, babalarının mesleğinin çiftçi olduğunu çok iyi bildiği için, tarımın önemini çok iyi anlamış, köylünün önemini çok iyi anlamış birlikte aynı siperde mücadele ettiği o çiftçilere vatan kurtulduktan sonra bir ünvan vermiş. “EFENDİ” ünvanı. Şimdi o ünvan çok önemli bir ünvan. Üreten köylü “Milletin Efendisidir”. Efendi; günümüz için söylersek, harcı borcu olmayan, iyi giyinen, cebinde her zaman parası olan, etrafında sevilen, sayılan bir insan, efendidir. Peki; günümüzde ki çiftçi efendi midir acaba? Kendine göre efendidir ama 15 yıl önce çiftçinin 1 katrilyon borcu varken, şimdi 80 katrilyon borcu vardır. 15 yıl önce hiç kredi kartı yok iken bugün cebinde 4 tane kredi kartı vardır. 15 yıl önce ülkemiz hiç buğday ithal etmezken, hiç hayvan ithal etmezken, hiç mısır ithal etmezken bugün neredeyse ithalat bağımlısı hale gelmiş durumdayız.Peki; Mustafa Kemal atatürk , yani Devrimci Lider bugünleri nasıl öngördü? Mustafa Kemal Atatürk gerçekten Devrimci bir lider, Çanakkale Savaşlarında bombalar altında kitap okuyan bir lider. Ve opkuduğu kitapları çizerek okuyan bir lider. Bir gece hiç kitap bulamamış eline geçirdiği Türkçe-Kazakça sözlüğü okumuş. Okadar çok notlar almış ki, sonrasında biz Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözlük sayesinde Türk Dil Kurumunu ve Türk Tarih Kurumunu o zamnlarda planladığını anlıyoruz. Mustafa Kemal Atatürk birlikte yola çıktığı köylülerle, çiftçilerle çok iyi anlaşmış ve hemen yanıbaşımızda Alpullu Şeker Fabrikası gibi birçok fabrikanın temelini atmış ve buğday, arpa üreten çiftçilere artık şeker pancarı tarımını da başlatan bir lider.Günümüzde çiftçinin durumu gerçekten vahim ama Mustafa Kemal Atatürk eğer bizim liderimiz ise biz onun yolundan gidiyorsak yeniden çiftçimizi, üreten çiftçimizi efendi yapmak zorundayız. 15 yıldan beri çiftçimizin içine düşürüldüğü durum aslında ülkemizin içine düşürüldüğü durumla aynıdır. 15 yıl önce TC vatandaşlarının çok iyi bildiği ya da duyarlı vatandaşlarının çok iyi bildiği bir harita Nato Karargahında serviz edildi. Dendi ki Ortadoğu Çoğrafyası. Bu çoğrafya şekillendirilecek. 24 yeni ülke ortaya çıkacak. Örneğin; Türkiye Cumhuriyeti topraklarından da 3 tane ülke çıkacak. Suriye ile dört. Bu harita çıktığı zaman Suriye tek parca idi herkez düşünüyor du nasıl olur? Olsa olsa üç parca olur. Ama dört parca oldu. Çünkü bu haritayı yapanlar İŞİD’i de kuranlar ve birde taşören bulanlardı. Yani göz göre göre geldiler. Peki Türkiye Cumhuriyetini yıkabildiler mi? Demeki bir Ulus Devlet bilinci yaratmış Mustafa Kemal Atatürk. Ne demiş “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” diyerek bir ulus devlet yaratmış. İşte o devleti içeriden çökertmek çok zor. Ama dışarıda, içerideki işbirlikçileri ile çökertmek çok kolay. En kolay yollardan biri de tarımı seçtiler. Küresel sermayeyi tarıma yerleştirdiler ,, ajanlar kullandılar, üretmeyen sektörler , borçlandırılan çiftçi yarattılar ve Türkiye Tarımını çökerterek gıda empryalizmiyle bizim sofralarımıza geldiler. Bizim şeker fabrikamızı kapattılar yerine nişasta bazlı şekeri bize empoze etmeye çalıştılar. Ama bu oyuna gelmeyecek bir parti var o da Cumhuriyet Halk Partisi. Cumhuriyet Halk Partisinin tarım politikası çok tutarlıdır.Neden; üreten bir bir Türkiye istiyor. Ama şuan Türkiye üretmiyor. Bakın bayramın üçüncü, Bayramda insanlara hediye verilir değil mi? İşte Hükümet çok güzel bir hediye verdi çiftçilere. Neydi bu hediye? İthalat kararnamesi çıkardı. Yani çiftçiyi cezalandırdı. Çiftçi tarlada buğday hasadı yapıyor, buğdayını satmak için düşünüyor. Ama Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında düşünmeyecek. Bizler tam bir yıl önmceden fiyatları açıklayacağız. Bakın Cumhuriyet Halk Parti iktidarında 2017 için söylüyorum ki buğday fiyatları 1.25 kuruş.Bunun 1.05 kurulu Toprak Mahsulleri Ofisi ya da istediğiniz tüccara satın 20 kuruşta 45 gün sonra hesabınıza yatacak pirimdir. Siyasetçi yalan mı söylşer, hayır siyasetçi derslerine çalışarak gelirler. Tarım kanununun 25. Maddesi var. AK Parti bu kanuna bu maddeye hiç uymadı.Peki uymadı mı? Uymak mı istemedi? Artık biz uymak istemedi diyoruz. Kasıt var diyoruz. Çünkü; o küresel sermaye ile birlikte bazı kanunları çıkardılar. Televizyonlara bazı insanları çıkardılar, bazı işletmeleri kötülediler ve el değiştirmesine neden oldular. Örneğin Türkiye Tavukculukta çok ciddi bir atak yaptı yerli sermaye oluşturdu ve yerli sermayeyi yüceltti ve dünyaya ihracat yaptı ve 3 milyar dolar para kazanmaya başladı ancak dış güçler bunu engelledi. Kuş gribi çıktı tavukculuğu önlediler. Bir bilim adamı çıkardılar “tavukta hormon var yemeyin dediler” ama kendileri yiyor. Bu durumda 3 milyar cirosu olan şirketi 300 milyona Katar’lılara teslim ettiler.Türkiye Cumhuriyetinde çok ciddi oyunlar vardır. En önemli oyunlardan biri çiftci üzerinden yapılmaktadır. Çiftçi bilerek borçlandırılmaktadır. Bilerek on yıldan beri 80-85 kuruşa bu çiftçi buğday satmak zorunda bırakılmaktadır. 10 yıl önce 1,5 lira olan mazotta şuan çiftçiye 4,5 liradan verilmekte ama aynı mazot sermaye sahiplerine, yat sahiplerine, gezi teknesi sahiplerine 1,70 kuruştan verilebilmektedir. Demek ki bir tezxat var, bir komplo var, bir oyun var. Bu oyuna düşen birçok çiftçimiz var. O çiftçiler bilerek düşürülüyor.AK Parti iktidarının temeli bu. Köyden Kente göç, şehirlerin kenarlarında varoşlar, o varoşlarda rahatlıkla takip edilen bireyler ve o bireylerin oylarını alacak insanlar. AK Parti ikdara gelince İstanbul’un nüfusu 5 milyondu. Şuan İstanbul’un nüfusu tam 16 milyon.Bakın şuanda Türkiye’de iki Tarkay büyüklüğünde toprak ekilmiyor. Ekilmiyor biz niya ithalat yapıyoruz. Neden çiftçimizi üretir hale getirmiyoruz? Neden desteklemiyoruz? Çünkü AK Parti hukuk tanımaz bir parti. Hukuka uymayan bir parti. Tarım Kanununun 21. maddesi çok net. Diyor ki çiftçiye her Gayri Safi Milli Hasılanın %1 kadarı destek olarak verilir. AK Parti hükümeti buna uyuyor mu? Ve bu parayı çiftçiye ödemiyor. Peki; bu para ne kadar? Gari Safi Milli Hasıla nedir? 800 miyar dolarlık Gayri Safi Milli Hasılanın %1 8 milyar dolar olarak çiftiye destek olarak verilmesi gerekiyor. Yani Türk parası ile 28 Katrilyon bir para.Bakın bu paranuın hep yarısı verildi. Siz çiftçiyi desteklemesseniz çiftçide tarlasını satmak zorunda kalır. Köyden kente göç. Etmek zorunda kalır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak çok iyi bir tarım politikamız var. 28 Milyar dolarlık bir bütcemiz var ve bunu kalem kalem çiftçiye vereceğiz. Yani üretene vermek lazım. Bizim çiftçiye verdiğimiz desteği çiftçi bize buğday olarak verecek, 1,5 milyar dolarlık ithalatı yapmamış olacağız. Yani Kazak çiftçisi kazanmayacak,ABD çiftçisi kazanmayacak Babaeski çiftçisi kazanacak. Bundanm doğal daha ne var.Türkiye bu çoğrafyada herşeyi üretebilecekken malesef en temel ürünleri bile ithal etmek zorunda kaldık. Türkiye’nin meraları 50 milyon dönümden 13 milyon dönüme indi. Yeni Zellanda çiftçi 38 kuruşa süt satar ve para kazanır. Neden girdiler sıfırdır. Meraları sulayan gübreleyen bir merkezi hükümet vardır. Peki biz Türkiye’de 1 lite süt parası ile 1 kilo yem alıyoruz. Bu dünyada böyle değil. 1 litre süt satarsınız 2-2,5 kilo yem alırsınız. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında böyle olacak. Kısaca biz yeniden çiftçimizi üretir hale getirmesisek, efendi hale getirmesisek o çiftçi ilçe geldiğinde efendi gibi gezmezise Türkiye’nin geleceği karanlık. Neden ? şuan türkiye’nin nüfusu 80 milyon, 20 yıl sonra 95 milyon olacak ama tarım toprakları aynı olacak. Su kaynakları aynı olacak. Tarım toprakları azalıyor, su kaynakları kirleniyor. HES’ler kuruluyor, Termik santraller yapılıyor, Nükleer santraller kurulmak isteniyor . Enerji çok önemli . Güneş enerjisi varken biz güneş enerjisinden yararlanmıyoruz. Dünya da aynı bu şekilde.Dünyada 7 milyar insan yaşıyor bundan 50 yıl sonra 9 milyar insan yaşayacak. Neden çok uluslu şirketler ve emperyalist ülkeler Nijerya’dan, Sudan’dan , Kenya’dan arazi kiralıyor. Türkiye Cumhuriyeti de kiraladı. Ama bir şirket aracılığı ile kiraladı. 780 bin dekar. Hem çok az bir arazi, hem biz CHP olarak karşı çıktık. Çünkü biz emperyalist bir ülke değiliz. Başka ülkelerin topraklarında gözümüz olamaz. Mustafa Kemal Atatürk Kurtuluş Savaşını yaptıktan sonra Kurtuluş Savaşımız birçok mazlum ülkeye örnek olmuştur. Onun için biz o mazlum ülkelere yardım etmek zorundayız. Onların topraklarını satın alarak, onların topraklarını kiralayarak, onları sömürerek biz başarılı olamayız. Kısacası bizler komşumuzu sömürerek başarılı olamayız.Cumhuriyet Halk Partisi Edirne milletvekili Okan Gaytancıoğlu sunumuna daha sonra soru cevep şeklinde devam ett.Sunum sonunda Babaeski Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı milletvekili Gaytancıoğlu’na yaptığı sunum için bir plaket verdi.Başkan Hacı yaptığı kısa konuşmada ise şunlara yer verdi; Okan Gaytancıoğlu vekilimiz Edirne milletvekili, ama Babaeski’nin de damadı. Onun bir özelliği var. Bizim evladımız. Babaeski’de de enaz Edirne’deki kadar sevenleri var. Çiftçinin sorunları bu sorunlarının çözümleri hakkında bizleri devamlı bilgilendiriyor. Çiftçimizi Köylümüzü bilgilendiriyor. Festivalimizde de bizleri hiç yanlız bırakmadı. Biz aynı zamanda kendisini Kırklareli Milletvekili olarak da kabul ediyoruz ve görevininde devamını diliyoruz. Kendisini de her zaman destekleyeceğiz. Ben sizler adına, Babaeski halkı adına bu plaketi kendisine veriyorum.HABER MERKEZİ