"Ankara'yı AKP'ye de Mansur'a da sattırmayacağız" çağrısında bulunan Türkiye Komünist Partisi (TKP) ise bugün saat 14.00'de ABB önünde Eylem gerçekleştirdi.
Atatürk Orman Çiftliği'nin bir bölümü de dahil olmak üzere, bügün Ankara'da halka ait olan toplam 161 bin 915 metrekare arsa satıldı. İki gün sonra da 76 bin metrekarelik bir arsa satışı daha olacak.
AKP 2019 yılında ABB'yi kaybetti ancak AKP'nin projeleri Yavaş yönetimindeki CHP'li belediye tarafından devam ettirildi. AKP’den CHP’ye uzanan bu süreklilik, geçen dönem Belediye Meclisi'nde alınan kararlara da yansıdı. Kararların yüzde 95'i AKP ve CHP'nin oybirliği ile alındı.
Özellikle Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) ve ODTÜ'yü hedef alan Gökçek projelerinin neredeyse tamamı, Yavaş tarafından sürdürüldü. 31 Mart'ta gerçekleştirilen yerel seçimlerden hemen önce 2,4 milyar liraya kentin 19 taşınmazını satan Yavaş'ın, 5 yıllık görev süresi boyunca satışını gerçekleştirdiği taşınmaz sayısı 100'e yaklaştı.
Atatürk Orman Çiftliği Arazisi'nin Yenimahalle ilçesi sınırlarından bulunan bir bölümü de dahil olmak üzere bügün Ankara'da halka ait olan toplam 161 bin 915 metrekare arsa satıldı. İki gün sonra ise 76 bin metrekarelik bir arsa satışı daha olacak.
Taşınmaz satışının kamuoyuna yansımasının ardından TKP de "Ankara'yı AKP'ye de Mansur'a da sattırmayacağız" çağrısında bulundu.
TKP Ankara İl Örgütü, bugün saat 14.00'de Ankara Büyükşehir Belediyesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi.
Basın açıklamasında konuşan TKP Merkez Komite Üyesi ve Ankara İl Başkanı Ali Ufuk Arikan, açıklamaya şu ifadelerle başladı:
"Bugün bir kente, başkente yönelik bitmek bilmeyen bir yağma operasyonuna karşı buradayız.
Seçimden çok kısa süre önce tam 2,4 milyar liralık taşınmaz satışını AKP ile birlikte kol kola yapan Ankara Büyükşehir Belediyesi ve onun başkanı Mansur Yavaş, yerel seçimin ardından yine ilk iş halka ait olan kaynakları ranta, birilerinin zenginliği için açıyor. Bu yağmayı kabul etmediğimizi, kentimize sahip çıktığımızı, yağmaya meydan okuduğumuzu göstermek için buradayız.
Bugün burada, bu binada tam 161 bin metrekare, Ankara halkına, yurttaşlara ait olan kamu arazisi, belediye tarafından satılıyor. Bu satış sonrası halka ait olan yerler patronların, fırsatçıların, rantçıların alanı haline gelecek."
'Yavaş, Gökçek’in AOÇ talanı projelerini de devam ettiriyor'
Satılacak alanların içinde AOÇ arazisinin de bulunduğunu vurgulayan Arikan, AKP dönemindeki yağmanın CHP döneminde de sürdürüldüğünü vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti:
"Üstelik bu satışın yapılacağı alanlardan biri, belediye tarafından paylaşılan ilandan da açıkça anlaşılacağı üzere Atatürk Orman Çiftliği arazisi. Mustafa Kemal eliyle hayata geçirilen proje, uzun yıllardır yağmaya açılmış, bu yağma kapısından içeri sadece bin odalı sarayla, rant yollarıyla AKP değil, CHP de Mansur Yavaş eliyle girmiştir.
Bu yağmaya, bu yağma operasyonuna tepki gösterilince CHP Ankara İl Başkanlığı çıkıp bir açıklama yaptı. Biz bu açıklamada halka ait 161 bin metrekare arazinin neden satıldığına ilişkin tek bir cümle dahi göremedik.
Bunun yerine Atatürk Orman Çiftliği arazisi değil, 'orman çiftliği arazisi satılıyor' dediler. Bu laf oyunlarını hafızasızlığa vermeyeceksek, AKP'den öğrenilen bir taktik olduğunu açıklıkla dile getirmek gerekiyor.
Gelinen noktada bir hatırlatma daha yapmak istiyoruz... Yavaş ilk kez AOÇ arazisini ranta açmıyor, Mimarlar Odası'nın da daha önce defalarca dile getirdiği üzere Gökçek’in AOÇ talanı projelerini de devam ettiriyor.
Sadece ilk görev döneminde yüzbinlerce metrekarelik, 100 civarı taşınmazı, Ankara halkının kaynağını satan bir belediyeden söz ediyoruz. Dönüp dolaşıp bu satışa 'ama mecburuz' diye kılıf uyduruyorlar. AKP satınca karşı çıkan, kendisi satınca karşı çıkılmasın isteyen ABB’ye 'Buradayız, sizin de AKP'nin de kamu kaynaklarını satışınıza, halka ait kaynakları yağmalamanıza izin vermeyeceğiz' diyoruz."
'Hem hukuki hem de sokakta kavgamız sürüyor, sürecek'
Arikan, Anıtkabir'in yakınına Gökçek tarafından yapılmak istenen ancak Yavaş eliyle hayata geçirilmeye çalışılan Diyanet Akademisi'ni de hatırlatarak, sözlerini şöyle sonlandırdı:
"Son olarak bir hatırlatma, unuttuk sanılmasın!
Beşevler’e, Anıtkabir'in dibine konservatuarı yıkarak yapmak istediğiniz, AKP ile el ele geçirdiğiniz Diyanet Akademisi projesine karşı da hem hukuki hem de sokakta kavgamız sürüyor, sürecek.
Memleketin AKP eliyle ranta ve karanlığa teslim edilmesine alışmadık, kavga veriyoruz, vermeye devam edeceğiz. size de bu başlıklarda meydanı asla boş bırakmayacağız, böyle olacağını sanıyorsanız yanıldığınızı her fırsatta ispat edeceğiz."
TKP heyetinin toplantıya katılması engellendi
Basın açıklamasının ardından TKP heyeti, gerçekleştirilmekte olan ihale toplantısına katılmak üzere ABB binasına girdi. İhale toplantılarının halka kapalı olduğunun belirtilmesi üzerine heyet, ABB Genel Sekreteri ile bir görüşme gerçekleştirdi.
ABB Genel Sekreteri, ihale toplantılarına izleyici olarak katılım gösterilmesine dair kanuni bir düzenleme olmadığını belirtti.
TKP heyeti ise duruma ilişkin ABB'ye itiraz dilekçesi verdi. Dilekçeye gelecek olan cevap doğrultusunda hukuki yollara başvurulacak.
Türkiye Komünist Partisi Basın Bülteni