KAHRAMANMARAŞ merkezli depremlerin ardından Tekirdağ'da 14 Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) 2 milyon metrekarelik alan depreme Dayanıklı hale getirildi. Namık Kemal Üniversitesi'nden (NKÜ) Dr. Ahmet Bal, "Bu kuruluşlarımız, fabrikalarımız şu anda Deprem olsa bile üretimine devam edebilecek pozisyonda. Aslında yaşadığımız 6 Şubat depremleri bir milat oldu" dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Tekirdağ'da sanayiciler, NKÜ ile iş birliği yaparak fabrikalarını depreme karşı güçlendirme çalışmaları başlattı. 1 yıl içerisinde bölgede 2 milyon metrekarelik sanayi alanında deprem güçlendirilmesi tamamlandı. NKÜ Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Yapı ve Deprem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi, inşaat mühendisi Dr. Ahmet Bal, fabrikaların güçlendirilmesi yönünde taleplerin her geçen gün arttığını belirtti.
'BİR GİRİŞİM GRUBU OLUŞTURULDU'
Tekirdağ'ın depremselliğinin çok yüksek olduğunu anlatan Dr. Bal, kentteki 14 OSB'ye dikkati çekip, "Dolayısıyla Türkiye ekonomisi için Tekirdağ'daki fabrikaların üretime devam etmesi, deprem sonrasında da kullanılabilmesi, üretimin kesintiye uğramaması, ihracatın kesintiye uğramaması açısından çok önemli. Bu bilinçle özellikle Namık Kemal Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Mümin Şahin'in girişimleri ile sanayi ticaret odaları ve organize sanayi yöneticileriyle bir girişim grubu oluşturuldu. Üniversitenin sanayiyle yaptığı iş birliği çerçevesinde birçok sanayi kuruluşunda bu güçlendirme ve depremsellikle ilgili kontrollü risk mekanizmaları bir şekilde kuvvetlendirerek artırılmaya devam ediyor” dedi.
'SANAYİCİLERİN BAKIŞI DEĞİŞTİ'
Kahramanmaraş merkezli depremlerin sonrasında özellikle sanayi kuruluşlarının harekete geçtiğini belirten Dr. Bal, "Bu kapsamda son 1 yılda Tekirdağ'daki 14 sanayi bölgesinde yaklaşık 2 milyon metrekarelik bir alan depreme dayanıklı hale getirildi. Bu kuruluşlarımız, fabrikalarımız şu anda deprem olsa bile üretimine devam edebilecek pozisyonda. Aslında yaşadığımız 6 Şubat depremleri bir milat oldu. Bu miladın ardından yaklaşık olarak yüzde 60 oranında bir artış söz konusu. Önceden maalesef ki yine Tekirdağ'ın önemi yüksekti, depremsellik kısmı biliniyordu. Bu yaşadığımız acı tecrübeler özellikle sanayicilerin bu konuya bakış açısını değiştirdi ve yenilikçi çözümlerle, hibrit çözümlerle, daha geliştirilmiş sistemlerle fabrikalarını güvenli hale getirmeye başladılar" diye konuştu.
'MİMARİ YAPILAR BOZULMUYOR'
Depreme dayanıklılık çalışmalarında fabrikaların mimari yapılarının bozulmadığını anlatan Dr. Bal, "Bu çok önemli bir konu. Çünkü sanayicimizin ilk sorduğu şey; 'Fabrikanın fonksiyonu değişecek mi?' oluyor. Ama bu uyguladığımız yöntem ile fabrikanın mimari fonksiyonları değişmiyor ve aynı üretim, aynı üretim hatları fabrika çalışırken de bu güçlendirme çalışmaları yapılabiliyor. Bunun yanı sıra maddi olarak baktığımızda bizim şöyle bir ölçümüz vardır. Güçlendirme çalışmalarının, binanın yeniden yapım maliyetinin yüzde 30'unu aşmaması gerekiyor. Şu an bizim hibrit çözümde de binanın yeniden yapım maliyeti yüzde 8, 10 mertebesinde. Bu yöntemle uygun çözümler sağlanabiliyor" dedi.
İKİ ÜNİVERSİTENİN GELİŞTİRDİĞİ YÖNTEM
Dr. Bal, "Bu hibrit yöntemde amaç fabrika çalışırken güçlendirme uygulamasını yapabilmek. Bir de tabii şöyle bir durum var; iki ana unsuru içeriyor. Birincisi, mevcut betonarme kolonların FRP ile sarılması; bu, kolonları bir miktar sünekleştiriyor. Aynı zamanda da çelikle binanın deprem anındaki hareketlerini azaltmak gerekiyor. Öncelikle kolonlara sarılıyor, içerisine belli noktalarda ankrajlar yapılıyor ama burada geliştirilen yöntem özellikle Japonya'da uygulanan ve bizim Namık Kemal Üniversitesi ve Tokyo Teknoloji Enstitüsü'nün birlikte geliştirdiği bir yöntem. Bu hibrit bir davranış sergiliyor, kompozit bir etki oluşturuyor" diye konuştu.
'DEPREM GÜÇLENDİRME ÇALIŞMALARI BAŞLADI'
Ergene ilçesindeki Avrupa Serbest Bölge Müdürü Tarkan Değirmenci de bölgelerinde faaliyet gösteren 70 fabrikada da güçlendirme çalışması başlayacağını söyledi. Değirmenci, "Şu an itibarıyla Avrupa Serbest Bölgesi'nde 70 fabrika mevcut. Ama ağırlık olarak yapılarımızın performansı iyi. Bunların deprem güçlendirme çalışmaları başladı. Özellikle Namık Kemal Üniversitesi'yle yaptığımız iş birliği protokolü çerçevesinde hem grup şirketlerimizde hem de kullanıcı ve yapımcı şirketlerinde çalışmaları hayata geçirmeye başladık" dedi. (DHA)DHA
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Tekirdağ'da sanayiciler, NKÜ ile iş birliği yaparak fabrikalarını depreme karşı güçlendirme çalışmaları başlattı. 1 yıl içerisinde bölgede 2 milyon metrekarelik sanayi alanında deprem güçlendirilmesi tamamlandı. NKÜ Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Yapı ve Deprem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi, inşaat mühendisi Dr. Ahmet Bal, fabrikaların güçlendirilmesi yönünde taleplerin her geçen gün arttığını belirtti.
'BİR GİRİŞİM GRUBU OLUŞTURULDU'
Tekirdağ'ın depremselliğinin çok yüksek olduğunu anlatan Dr. Bal, kentteki 14 OSB'ye dikkati çekip, "Dolayısıyla Türkiye ekonomisi için Tekirdağ'daki fabrikaların üretime devam etmesi, deprem sonrasında da kullanılabilmesi, üretimin kesintiye uğramaması, ihracatın kesintiye uğramaması açısından çok önemli. Bu bilinçle özellikle Namık Kemal Üniversitesi Rektörümüz Prof. Dr. Mümin Şahin'in girişimleri ile sanayi ticaret odaları ve organize sanayi yöneticileriyle bir girişim grubu oluşturuldu. Üniversitenin sanayiyle yaptığı iş birliği çerçevesinde birçok sanayi kuruluşunda bu güçlendirme ve depremsellikle ilgili kontrollü risk mekanizmaları bir şekilde kuvvetlendirerek artırılmaya devam ediyor” dedi.
'SANAYİCİLERİN BAKIŞI DEĞİŞTİ'
Kahramanmaraş merkezli depremlerin sonrasında özellikle sanayi kuruluşlarının harekete geçtiğini belirten Dr. Bal, "Bu kapsamda son 1 yılda Tekirdağ'daki 14 sanayi bölgesinde yaklaşık 2 milyon metrekarelik bir alan depreme dayanıklı hale getirildi. Bu kuruluşlarımız, fabrikalarımız şu anda deprem olsa bile üretimine devam edebilecek pozisyonda. Aslında yaşadığımız 6 Şubat depremleri bir milat oldu. Bu miladın ardından yaklaşık olarak yüzde 60 oranında bir artış söz konusu. Önceden maalesef ki yine Tekirdağ'ın önemi yüksekti, depremsellik kısmı biliniyordu. Bu yaşadığımız acı tecrübeler özellikle sanayicilerin bu konuya bakış açısını değiştirdi ve yenilikçi çözümlerle, hibrit çözümlerle, daha geliştirilmiş sistemlerle fabrikalarını güvenli hale getirmeye başladılar" diye konuştu.
'MİMARİ YAPILAR BOZULMUYOR'
Depreme dayanıklılık çalışmalarında fabrikaların mimari yapılarının bozulmadığını anlatan Dr. Bal, "Bu çok önemli bir konu. Çünkü sanayicimizin ilk sorduğu şey; 'Fabrikanın fonksiyonu değişecek mi?' oluyor. Ama bu uyguladığımız yöntem ile fabrikanın mimari fonksiyonları değişmiyor ve aynı üretim, aynı üretim hatları fabrika çalışırken de bu güçlendirme çalışmaları yapılabiliyor. Bunun yanı sıra maddi olarak baktığımızda bizim şöyle bir ölçümüz vardır. Güçlendirme çalışmalarının, binanın yeniden yapım maliyetinin yüzde 30'unu aşmaması gerekiyor. Şu an bizim hibrit çözümde de binanın yeniden yapım maliyeti yüzde 8, 10 mertebesinde. Bu yöntemle uygun çözümler sağlanabiliyor" dedi.
İKİ ÜNİVERSİTENİN GELİŞTİRDİĞİ YÖNTEM
Dr. Bal, "Bu hibrit yöntemde amaç fabrika çalışırken güçlendirme uygulamasını yapabilmek. Bir de tabii şöyle bir durum var; iki ana unsuru içeriyor. Birincisi, mevcut betonarme kolonların FRP ile sarılması; bu, kolonları bir miktar sünekleştiriyor. Aynı zamanda da çelikle binanın deprem anındaki hareketlerini azaltmak gerekiyor. Öncelikle kolonlara sarılıyor, içerisine belli noktalarda ankrajlar yapılıyor ama burada geliştirilen yöntem özellikle Japonya'da uygulanan ve bizim Namık Kemal Üniversitesi ve Tokyo Teknoloji Enstitüsü'nün birlikte geliştirdiği bir yöntem. Bu hibrit bir davranış sergiliyor, kompozit bir etki oluşturuyor" diye konuştu.
'DEPREM GÜÇLENDİRME ÇALIŞMALARI BAŞLADI'
Ergene ilçesindeki Avrupa Serbest Bölge Müdürü Tarkan Değirmenci de bölgelerinde faaliyet gösteren 70 fabrikada da güçlendirme çalışması başlayacağını söyledi. Değirmenci, "Şu an itibarıyla Avrupa Serbest Bölgesi'nde 70 fabrika mevcut. Ama ağırlık olarak yapılarımızın performansı iyi. Bunların deprem güçlendirme çalışmaları başladı. Özellikle Namık Kemal Üniversitesi'yle yaptığımız iş birliği protokolü çerçevesinde hem grup şirketlerimizde hem de kullanıcı ve yapımcı şirketlerinde çalışmaları hayata geçirmeye başladık" dedi. (DHA)DHA