Skolyoz, omurganın yana Doğru eğriliğiyle karakterize edilen ve birçok insanın doğru bilmediği bazı Yanlış inanışlarla çevrili bir hastalıktır. Bu yazıda, skolyozla ilgili yaygın yanlış bilgileri ele alarak, doğru bilgilendirme yapılması amaçlanmaktadır.
İlk yanlış inanış, skolyozun sadece gençlerde görüldüğü yönündedir. Gerçekte, Skolyoz her yaş grubunda ortaya çıkabilir. Ergenlik döneminde sıkça teşhis edilse de, yetişkinlerde de gelişebilir ve yaşa bağlı dejeneratif değişikliklerle ilişkilendirilebilir.
Skolyozun ağrısız bir hastalık olduğu yanılgısı da oldukça yaygındır. Her ne kadar bazı vakalar ağrısız seyredebilse de, omurganın eğriliği, kas gerginliği ve sinir sıkışmaları nedeniyle sırt, bel ve boyun ağrılarına yol açabilir. Bu nedenle, skolyoz tanısı konmuş bireylerin ağrı yönetimi konusunda da dikkatli olmaları gerekmektedir.
Bir diğer yanlış inanış ise skolyozun egzersizle düzeltilebileceği yönündedir. Egzersizler skolyozun ilerlemesini yavaşlatabilir ve belirtileri hafifletebilir ancak omurganın eğriliğini tamamen düzeltemez. Profesyonel rehberlik altında yapılan egzersizler, kasları güçlendirerek postürü iyileştirebilir ve destekleyici bir tedavi yöntemi olarak kullanılabilir.
Skolyozlu bireylerin spor yapmaması gerektiği düşüncesi de yanlıştır. Doğru spor aktiviteleri, genel Sağlık için faydalı olabilir. Ancak, yüksek etkili sporlardan kaçınılmalı ve skolyozun durumuna uygun egzersiz programları tercih edilmelidir. Her durumda, doktor önerisiyle spor yapılması önemlidir.
Skolyoz ameliyatının kesin bir çözüm olduğu inanışı da doğru değildir. Ameliyat, ileri derece skolyoz vakalarında gerekebilir ancak her zaman sonuç garantisi vermez. Cerrahi müdahale sonrası iyileşme süreci ve olası komplikasyonlar göz önünde bulundurulmalıdır.
Skolyozun sadece kalıtsal bir hastalık olduğu inancı da yanlıştır. Skolyozun birçok nedeni olabilir; kalıtsal faktörlerin yanı sıra travma, dejeneratif hastalıklar ve nöromüsküler koşullar da bu hastalığa yol açabilir.
Toplumda skolyozun sadece kız çocuklarını etkilediği düşüncesi de yanlıştır. Her iki cinsiyeti de etkileyebilen skolyoz, kız çocuklarında ilerleme riskinin daha yüksek olması nedeniyle daha sık teşhis edilir.
Sırt çantası taşımanın skolyoza neden olabileceği yönündeki düşünce de yanlıştır. Ağır sırt çantaları taşımak sırt ağrısına yol açabilir ancak doğrudan skolyoza neden olmaz. Yanlış taşınan sırt çantaları ise postürü bozabilir ve kas gerginliğine sebep olabilir.
Skolyoz teşhisinin yaşamı kısıtladığı inancı da doğru değildir. Erken teşhis ve uygun tedavi ile skolyozlu bireyler aktif bir yaşam sürdürebilirler. Bu süreçte hastaların düzenli olarak takip edilmesi ve gerektiğinde tedaviye başlanması önemlidir.
Korse kullanımının her skolyoz vakasında aynı etkiyi göstereceği düşüncesi yanlıştır. Korse tedavisi, eğriliğin derecesine ve hastanın özelliklerine göre farklılık gösterebilir. Bu nedenle, her hasta için tedavi planının kişiselleştirilmesi gerekmektedir.
Skolyoz hakkında doğru bilgiye sahip olmak, hastalığın yönetimi ve tedavisinde önemli bir adımdır. Toplumda skolyozla ilgili farkındalığın artırılması ve yanlış inanışların düzeltilmesi, bu konuda etkili bir sağlık bilinci oluşturulmasına yardımcı olabilir.
HABER MERKEZİ