Nisan 2024 verilerine göre Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan finansal yatırım araçlarının Reel getiri oranları, yatırımcılar için önemli bir değerlendirme aracı olarak dikkat çekti. BIST 100 endeksi üzerinden yapılan hesaplamalara göre, endeksin reel getirisi Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ile indirgendiğinde %3,17 olarak belirlendi. Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) baz alındığında ise bu oran %3,59'a yükseldi. Bu veriler, borsa yatırımcılarının enflasyonla mücadeledeki performansını gösterirken, diğer yatırım araçlarıyla karşılaştırıldığında önemli bir başarı grafiği sergiliyor.
Ancak, diğer finansal yatırım araçlarına baktığımızda farklı bir tablo ortaya çıkıyor. Özellikle mevduat faizi, Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) ve döviz kurları, hem Yİ-ÜFE'ye hem de TÜFE'ye göre reel kayıplar yaşattı. Mevduat faizlerinin düşük seyretmesi ve DİBS faiz oranlarının enflasyonun gerisinde kalması, bu yatırım araçlarının reel anlamda kayıp yaşattığını gösteriyor. Aynı şekilde döviz kurlarındaki dalgalanmalar da yatırımcıları olumsuz etkileyerek reel Getiri sağlamaktan uzaklaştırdı.
Bu süreçte dikkat çeken bir diğer yatırım aracı ise külçe altın oldu. Külçe altın, hem Yİ-ÜFE hem de TÜFE'ye göre yatırımcısına reel getiri sağlayarak diğer yatırım seçeneklerinden ayrıştı. Altın, enflasyon riskine karşı bir güven limanı olarak görülmesi ve fiyatlarının genellikle enflasyonla birlikte artması nedeniyle, yatırımcıların tercihleri arasında önemli bir yer tutmaya devam ediyor.
Nisan 2024 itibarıyla Türkiye'de finansal piyasalarda yaşanan bu gelişmeler, yatırımcıların enflasyonun etkilerini dengeleme çabalarını ve portföylerini nasıl şekillendirdiklerini göstermesi bakımından önem arz ediyor. Bu veriler, yatırımcıların gelecekteki yatırım stratejilerini oluştururken enflasyonun ve finansal piyasaların etkilerini dikkate almaları gerektiğini gösteriyor.
GÜRKAN GÖREN