Eğitim Bir Sen Babaeski Temsilcisinden açıklama geldi. Haber; Ezgi Balmumcu Eğitim Bir Sen Babaeski Temsilcisi Mustafa Fıstık , Eğitim Bir Sen Genel Merkezin yaptığı basın duyurusu ile ilgili bilgi verdi. Mustafa Fıstık verdiği bilgiler dolğrultusunda şunları aktardı;‘’Eğitimde; öğretmen açığı, mülakatla sözleşmeli öğretmenlik, ek ders esaslarındaki eşitsizlik, ders ücretlerindeki adaletsizlik, okulların bütçe sorunu, yabancı dil pilot uygulaması, rehberlik hizmetlerinin hizmetin özüne uygun kurgulanamaması, teftiş sistemindeki dönüşümün tamamlanamaması ve rehberlik ayağının ihmal edilmesi, ortaöğretime geçişte yeni sürecin soru işaretleri içermesi,alan değişikliği taleplerinin karşılanmaması, yer değişikliği sürecinde yaşanan sorunlar, öğretmene karşı giderek artan şiddet gibi, bir an önce yapılması gereken çok iş, çözüme kavuşturulmayı bekleyen onlarca sorun varken;bunlara yenilerini eklemenin, eğitim çalışanlarını tedirgin etmenin, yan yana duranları karşı karşıya getirecek ve çalışma barışınıbozacak uygulamalarda ısrar etmek, öğretmenlik mesleğini daha da itibarsızlaştıracak, yönetilmesi zor süreçlere yol açacaktır.Eğitimcilerin sorunları çözüme kavuşturulmadan eğitimin sorunlarını çözmek, eğitimin sorunları devam ettikçe ülkemizin kök sorunlarına çözüm bulmak mümkün değildir.Asıl görevi,mevcut sorunlara çözüm bulmak, eğitimcilerin desteğini almaya matufpolitikalar üretmek olan Millî Eğitim Bakanlığı, her uygulamasıyla, eğitim sisteminin aktörü olan öğretmenlerimizi hedef tahtasına koymakta, tüm başarısızlıkların tek sorumlusu öğretmenmiş gibi davranmakta, müstağni bir tutumla faturayı öğretmenlere kesmeye çalışmaktadır. Dahası, üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmekte yetersiz kalan,düşük performansıyla sınıfı geçemeyen Bakanlık, eğitimdeki yanlış politikaların sonucunda ortaya çıkan başarısızlığı üzerinden atmaya ve sorumluluğu eğitimcilere yıkmaya çalışmaktadır. Öğretmenleri, Alo 147 gibi şikâyet hatlarıyla veliyle ve öğrenciyle karşı karşıya getiren, öğretmenler odasıyla tek bağlantısı olan bu hat vasıtayla eğitimcileri sürekli baskı altında tutan Bakanlık, son olarak, 9 Haziran 2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi’ hedefleri arasında eğitimde performans değerlendirme uygulamasına da yer vermiştir. 12 ilde pilot uygulaması tamamlanan öğretmen performans sistemi için yönetmelik taslağı yayınlanmış, yakın zamanda da yürürlüğe gireceği ifade edilmektedir.Millî Eğitim Bakanlığı’nın eğitimcilerin mesleki yeterliliklerini artırmak için uygulayacağı iddia edilen performans değerlendirme sistemi, eğitimin, eğitimcilerin hiçbir sorununu çözemeyeceği gibi, yeni sorunlara yol açacaktır.Öğretmenlerin performansı için yapılacak değerlendirmede ortaya çıkacak olan performans notu okul müdürü, zümre öğretmenleri, zümre dışı öğretmenler, veliler, öğrenciler ve öğretmenin öz değerlendirmesi sonucunda elde edilecektir. 4 yılda bir yapılacak sınav notu da o yıl değerlendirmeye eklenecektir.Eğitimin niteliği, hiçbir bilimsel karşılığı olmayan performans değerlendirmesiyle değil, öğretmene değer vererek, velinin, öğrencinin ve toplumun gözünde öğretmenin mesleki saygınlığını artırarak sağlanabileceği açıkken, öğretmeni her an ‘diken üstünde’ tutacak bu yöntem asla kabul edilemez.Bakanlığın performans değerlendirme uygulaması öğretmenlerin birbirine ve öğrencilerine karşı güvensizliğini artıracak, sürekli performans baskısı ve tehdidi altında çalışmasının önünü açacaktır.Performans değerlendirmesiyle öğretmenlerin, yaptıkları işin niteliğinden çok ‘yüksek performans’ üzerinden bireysel değerlendirmeye tabi tutulması, okullarda herkesin birbirinin ‘rakibi’ olduğu düşüncesinin gelişmesine ve iş barışının tamamen bozulmasına neden olacaktır. Öğretmenlik, rekabetle değil, dayanışma ile yapılacak bir meslektir. Performans değerlendirmesi bahanesiyle öğretmenleri; öğrenciler ve velilerle karşı karşıya getirecek, öğrenci ve veliyi ‘memnun edilecek müşteri’; öğretmeni ‘satış görevlisi’ olarak gören bu uygulamayı kabul etmemiz mümkün değildir.Bilimsel ve objektif karşılığı olmayan performans değerlendirme sonuçlarının “görevde yükselme, yer değiştirme, sözleşmenin yenilenmesi, hizmet puanına katkı, ücretlerin belirlenmesi’ gibi alanlarda kullanılması birçok mağduriyetin doğmasına ve hak kayıplarına sebep olacaktır. Özel sektörün işten çıkarmalarda hukuki belge olarak kullanmaya devam ettiği performans sisteminin ileriye dönük olarak iş güvencemizi de tehdit edeceğini göz ardı edemeyiz.Öğrenci ve velinin vereceği puanlarla öğretmenin performansını ölçmek, öğretmenlik mesleğini örselemektir. Aynı işe gönül verenleri, yüz yüze bakanları karşı karşıya getirecek performans sistemi çalışma barışını yok edecektir. Performans ölçmek iddiasıyla öğretmenleri ayrıştırmak eğitime hiçbir katkıda bulunmayacak, aksine telafisi zor büyük zararlar verecektir. Motive etmek yerine, olan motivasyonu da bitirmek anlamına gelecek performans sistemi herkes için hem yorucu hem de yıpratıcı olacaktır. Eğitimin niteliğine ve öğretmenin mesleki gelişimine hiçbir katkısı olmayacak, üstelik işbirliğini zedeleyecek performans değerlendirme sistemi kabul edilemez.Öğretmen yetiştirmedeki yanlış politikalar, istihdam sürecindeki zorluklar ve haksızlıklar, öğretmen açığı, sözleşmeli öğretmenlik sorunu, Alo 147 garabeti, istihdamda güçlük çekilen bölgelerdeki mahrumiyetler, iş güvencesi açısından yaşanan kaygılar, eğitimin öznesi öğretmenlerimizin şiddetin nesnesi hâline getirilmesi, şiddet gören eğitimciye ‘geçmiş olsun’ temennisinin bile çok görülmesi, cenazesinin kimsesiz ve sahip bırakılması gibi olumsuzluklar ve devam eden sorunlar, öğretmenlik mesleğinin saygınlığına gölge düşürmüştür.Eğitim-Bir-Sen olarak, öğretmenlik mesleğinin gittikçe değersizleştirilmesine ve derinleşen sorunlara karşı, özellikle de eğitimde performans değerlendirme uygulamasına karşı sonuna kadar mücadele edeceğiz. ‘’HABER MERKEZİ
Gündem
Yayınlanma: 02 Nisan 2018 - 15:21
'Performans Ölçmede Israr Etmek Öğretmeni Örselemektir'
Eğitim Bir Sen Babaeski Temsilcisinden açıklama geldi
Gündem
02 Nisan 2018 - 15:21