CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kırklareli'nin Lüleburgaz ilçesinde sivil toplum örgütleri temsilcileriyle yaptığı toplantının ardından pazarcı esnafını ziyaret edip, Kongre Meydanı'ndaki 'Halk Buluşması'nda konuştu.
Lüleburgaz Belediye Başkanı ve yeniden aday gösterilen Murat Gerenli'nin yaptığı hizmetleri anlatan Özel, Gerenli'ye destek istedi.
Ülkenin Lüleburgaz'daki insanlar gibi mutlu olmadığını söyleyen Özel, şöyle dedi:
"Burada da biraz önce pazar yerindeydim. Allah için belediye başkanından memnun olmayan yok ama halinden memnun olan da neredeyse yok. Pazar çok sayıda emeklimizle doluydu. Televizyonlara yansıdı, elindeki poşeti kaldıran, boş poşet, dibinde bir tane lahana, birkaç parça yeşillik gösteriyor, '100 lira bu, nasıl olacak?' diyor. Biraz fazlasını alan 400 lirayı, 500 lirayı bırakmış gitmiş. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi'nin emeklilerle ilgili duyarlılığını, 10 bin liralık en düşük emekli maaşını olan itirazını, bu konuyu sürekli gündemde tutmasını takdirle karşılıyorlar ve hepimizden daha fazlasını istiyorlar. Anlat dediler, anlatayım. Recep Tayyip Erdoğan ilk geldiğinde 3 Kasım 2002'de en düşük emekli maaşı 1,5 asgari ücretti. Bugünkü hesapla 25-26 bin lira olması gerekiyor. O gün 1,5 asgari ücret olan emekli maaşı tam 8 çeyrek altın alıyordu. İnanmayan hesaplasın. Canlı yayında Lüleburgaz'da bütün televizyonların önünde söylüyorum. İnanmayan hesaplasın, aksini söylesin. En düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu. Şimdi en düşük emekli maaşı 10 bin lira ve 2,5 çeyrek altın bile almıyor, 2 ile 2,5 arası. Yani Tayyip Erdoğan geldi, başbakanlık yaptı, cumhurbaşkanlığı yaptı, 'ben ekonomistim, ben bilirim' dedi, emeklinin cebinden tam 5,5 çeyrek altını aldı, yazıklar olsun böyle iktidara, yazıklar olsun bu anlayışa. Ey Tayyip Erdoğan buradan sana sesleniyoruz; biz öyle az değiliz, milyonları ve hakkımızı artık sana yedirmeyeceğiz, hakkımızı söke söke alacağız. Geldiklerinde en düşük emekli maaşı az sayıda emeklinin aldığı bir şeydi. Şimdi neredeyse yüzde 70'i en düşük emekli maaşını alıyor.
'HAKKIMIZI SÖKE SÖKE ALACAĞIZ'
Emeklilerden ellerini kaldırmasını isteyen Özel, "İşte cephe burada, emekliler bir el kaldırın görsünler. Bugün pazarda 5 kişiyle konuştuysam 4 kişi '10 bin lira alıyorum' diyor, 10 bin lira almayan da 12 bin lira alıyor. Şimdi kendisi 14 tane uçağa binen, uçak saraya binen, yazın Muğla'da yazlık sarayı olan, kışın Ahlat'ta kışlık sarayı olan, boğazda yüzen sarayı olan, Ankara'da bin odalı sarayı olan, yediği önünde, yemediği arkasında, sülalesini eşini dostunu, bütün çevresini o sarayda yaşatan Recep Tayyip Erdoğan, emekliye gelince 'para yok' diyor. Beşli çeteye gelince para var. Siyaset öncelik belirleme işidir. Bir ülkenin her şeye parası yeter ama aynı anda hepsine birden yetmez. Recep Tayyip Erdoğan'ın önceliği İliç'teki 9 işçimizi öldüren madenin yabancı şirketin vergilerini silmekte, onunla birlikte geçen sene silinen vergilerin toplamı emeklinin istediği paraya denk geliyor ama diyor ki; 'ben emekliye zam yaparsam, çalışanların maaşını ödeyemem'. Sanki emekliyle çalışan birbirinin karşıtıymış gibi. Onları karşı karşıya getirmeye çalışıyor. Çalışanlar emeklilerin talebine kulak tıkasın istiyorlar. Kulağını aç da dinle Recep Tayyip Erdoğan; bugünün çalışanları yarının emeklileridir. Bugünün emeklileri dünün çalışanlarıdır. Çalışan da emekli de bizim canımızdır, esas hakkımızı istediğimiz beşli çetelerdir, saray müteahhitleridir, senin fabrikatörlerindir, yandaşlarındır, hakkımızı söke söke alacağız" dedi.
'KIRMIZI IŞIĞI YAKMA SEÇİMİDİR'
"Esas olarak 31 Mart seçimi bu iktidar, bu emekliyi, bu yoksulları, bu işsizleri, bu mağdurları görmeden 4 yıl daha dursun mu? Yoksa siyasette bir denge kurulsun mu?" diyen Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bunun karşısına kimse durmasın, ezip geçsin mi bizi? Yoksa bir kendine gelsin, bir gözü görsün bizi, hesabını kitabını ona göre yapsın mı? İşte bu seçim hangi partiden olursa olsun AK Partilinin, MHP'linin, eğer zamdan eğer işsizlikten, eğer yoksulluktan eğer çekilen bütün bu ıstıraplardan şikayeti varsa sarı kartı gösterme seçimidir, kırmızı ışığı yakma seçimidir. 'Yeter artık, duyun sesimizi. Her seferinde sizin istediğiniz oyu veriyorum ama sen beni sandıktan sonra unutuyorsun. İşte sana cevabı veriyorum' dediği seçimdir. Burgaz'da Gerenli doktor açık farkla seçimi alacak ama eğer AK Partili, MHP'li sandıkta gücünü gösterirse herkes şapkasını önüne koyacak, hesabını ona göre yapacak. Ben burada 8 ilçede 13 beldede 4'ü bizim ilçelerin 6'sı da bizim beldelerin. Bu toplam 21 belediyenin 11'inde, yarısında biz iktidarız ama bu seçimde Burgazlılardan bu belediyelerin tamamını istiyoruz. Bütün belediyeleri istiyoruz ve bu seçimde bütün Türkiye'den Tayyip Erdoğan'ın yoksulu görmeyen, emekliyi, emekçiyi, işçiyi, çiftçiyi, memuru, esnafı görmeyen Tayyip Erdoğan'ın Cumhur İttifakı'nın karşısına bir büyük ittifakı dikmesini bekliyoruz. O ittifakın adı Türkiye İttifakı'dır. Bu ittifakın içinde evet sosyal demokratlar var, hep beraber Türkiye İttifakı'ndayız, öyle değil mi? Ancak bu ittifakın içinde muhafazakar demokratlar var. Bu ittifakın içinde milliyetçi demokratlar var. Geçmiş seçimlerde birlikte olduğumuz ittifak ortaklarının kıymetli seçmenlerinin itirazı bitmedi ki ittifakımız bitsin. İtirazları, saray düzeninedir. İtirazları sömürüyedir, itirazları israfa, itirazları yolsuzluğadır. MHP'den ayrılıp gidenlerin itirazı Devlet Bahçeli'nin U dönüşünedir? Dün tükürdüğü yüzü bugün öpmesi nedir? Dün hakaret ettiğine bugün methiye düşmesinedir. Bu itirazların hiçbirisi bitmedi. İyi insanları geçmiş dönem ittifak ortaklarımızı ve Türkiye'nin bütün milliyetçilerini, bütün muhafazakarlarını, haramdan ve yalandan korkan herkesi Türkiye İttifakı'nda buluşmaya davet ediyorum. Bakın Türkiye İttifakı'nın renkleri kırmızıyla beyazdır. Renklerini CHP bayrağından almıyor, ay yıldızlı al bayrağımızdan alıyor. Şanlı bayrağımızdan alıyor. Türkiye ittifakının renklerini şöyle bir Burgaz'ımızdan bütün Türkiye'ye haykıralım."
Özel, daha sonra Babaeski ilçesine geçti.
DHA