MECLİS’TEN ORTAK BİLDİRİ
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan partilerin grup başkanlarının imzası ile ortak bir bildiri yayınlandı. Yayınlanan ortak bildiride, “Filistin ve İsrail’de yaşanan çatışmalarda çok sayıda sivil can kayıplarının yaşanması sivil altyapının hedef alınması ve sivillerin en temek ihtiyaçlarını dahi karşılamayacak durumda bırakılması vicdanları yaralamaktadır. Krizin başka bölgelere de sirayet potansiyeli, bölgesel güvenlik ve istikrarı ciddi biçimde tehdit etmektedir.” Denildi.
TBMM tarafından yayınlanan ortak bildiri ile ilgili açıklamalarda bulunan AK Parti Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde aziz milletimizin temsilcileri olarak Gazze’de yaşanan insanlık dramına sessiz kalmadık. Siyasi partilerin katılımıyla Filistin ve İsrail'de yaşanan çatışmalara ilişkin ortak bildiri yayımladık.” Dedi. Ortak bildiride; AKP, MHP, CHP, İyi Parti, Saadet Partisi ve Yeşil Yol Grup Başkanvekillerinin imzası yer alıyor.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan partilerin grup başkanlarının imzası ile ortak bir bildiri yayınlandı.
Yayınlanan ortak bildiri ile ilgili olarak bir açıklama yapan AK Parti Kırklareli Milletvekili Ahmet Gökhan Sarıçam; “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde aziz milletimizin temsilcileri olarak Gazze’de yaşanan insanlık dramına sessiz kalmadık.
Siyasi partilerin katılımıyla Filistin ve İsrail'de yaşanan çatışmalara ilişkin ortak bildiri yayımladık.
Hedefi doğrudan siviller olan tüm saldırıları kınayıp, Filistin ve İsrail'i, kalıcı barışa yönelik müzakerelere başlamaya davet ettik.
Bölgede çatışmaları sona erdirecek, sivil can kayıplarının önüne geçecek iki devletli adil bir çözüm mümkün.
Mescid-i Aksa ve Kudüs tüm Müslümanların kırmızı çizgisidir. Filistinli kardeşlerimiz davalarında asla yalnız değildir.” İfadelerini kullandı.
TBMM’NİN ORTAK BİLDİRİSİ
Yayınlanan ortak bildiride; “Filistin ve İsrail’de yaşanan çatışmalarda çok sayıda sivil can kayıplarının yaşanması sivil altyapının hedef alınması ve sivillerin en temek ihtiyaçlarını dahi karşılamayacak durumda bırakılması vicdanları yaralamaktadır. Krizin başka bölgelere de sirayet potansiyeli, bölgesel güvenlik ve istikrarı ciddi biçimde tehdit etmektedir.
Sivillerin her şartta korunması ve toplu cezalandırma mahiyetindeki uygulamalardan kaçınılması hukukun, vicdanın ve insanlığın gereğidir. Bu gerilimin telafi edilemez sonuçlar doğurmaması için tüm tarafları barış-güvenlik-istikrar vizyonumuz çerçevesinde itidale ve aklıselime davet ediyoruz.
Son yaşananlar, uzun süredir tarifsiz sıkıntı, umutsuzluk ve acılara yol açan Filistin-İsrail meselesinin artık iki devleti çözüme yönelik yerleşik Birleşmiş Milletler parametreleri temelinde ve müzakereler yoluyla adil, kapsamlı ve kalıcı bir çözüme kavuşturulması zaruretini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Filistin-İsrail meselesinin çözümü, sonuçları yönetmekten değil, sorunların temelinde yatan sebepleri ortadan kaldırmaktan geçmektedir. Son olaylar, 56yıldır devam eden hukuksuz işgal ve buna bağlı politikaların doğurduğu bir sonuçtur.
Toprakları, hayat ve gelecek umutları elinden alınan Filistin halkı, bugün yeni ve emsali görülmemiş bir kuşatma altındadır. İki milyon insanın yaşadığı ve 16 yıllık ablukayla çoktan bir açık hava hapishanesine dönüşmüş bulunan Gazze’ye sağlanan gıda, enerji ve insani yardımların kesilmesi, sivil yerleşimlerin hedef gözetilmeksizin vurulması uluslar arası hukukun açık ve ağır bir ihlalidir.
İşgale başlayan, yasadışı yerleşimcilerin mülk gaspları, kutsal mekanlarının statüsünü hiçe sayan saldırı e provokasyonlarla devam eden ihlaller zinciri ve çifte standartlı uygulamalar, iki devlet temelindeki çözüm vizyonunu da aşındırmaya devam etmektedir.
Bu itibarla, Filistin topraklarında devam eden işgal uygulamalarının bir an önce sona ermesi ve adil bir barışa ulaşılması şarttır. Başta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi olmak üzere, tüm uluslar arası toplumun artık daha fazla gecikmeksizin iki devletli çözüm vizyonu temelinde tarafları adil bir çözüme yönlendirmek için sorumluluk alması gerekmektedir.
Ortadoğu’da kalıcı barışın öncelikle Filistin-İsrail meselesinin adil bir çözüme kavuşturulmasıyla mümkün olduğunu ve bunun, 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğü haiz bir Filistin Devleti’nin vücut bulmasıyla mümkün olabileceğini net bir şekilde yineliyoruz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde grubu bulunan tüm siyasi partiler olarak, yukarıda sıraladığımız görüşler temelinde, taraflardan Filistin ve İsrail’de yaşanan çatışmaları tırmandırmaya son vermelerini ve sivilleri hedef almamalarını bekliyoruz. Gazze’de bitmeyen insani trajediyi derinleştiren kolektif cezalandırma yöntemleri ile hedefi doğrudan siviller olan tüm saldırılarını kınıyor, Filistin ve İsrail’i, iki devlet temelinde adil ve kalıcı bir çözüme ulaşmaları için, daha fazla gecikmeksizin kalıcı barışa yönelik müzakerelere başlamaya davet ediyoruz.” Denildi.
HABER MERKEZİ