Haber; Ezgi Balmumcu29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda yapılacak olan Cumhuriyet yürüyüşü ve halk konseri 8 Kasım akşamı gerçekleşti.Babaeski Belediyesi’nce düzenenlenmiş olup, hava muhalefeti nedeniyle ertelenen Cumhuriyet yürüyüşü ve halk konseri 8 Kasım saat 19.30 ‘da yoğun bir katılımla gerçekleştirildi. Katılımcılar arasında CHP Kırklareli Milletvekili Vecdi Gündoğdu ve Türabi Kayan, Babaeski Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı, Büyükmandıra Belediye Başkanı Sertaç Balyemez, Alpullu Belediye Başkanı Saim Kırcı, Chp kırklareli İl Başkanı Ünal Başkur, CHP Babaeski İlçe Başkanı Erol Mutlu, CHP Kırklareli İl Başkan Yardımcısı Ersay Doğan, CHP Kırklareli eski Milletvekili Tuna Soykan, Babaeski İlçe Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürü Erhan Öztürk, Babaeski Ziraat Odası Başkanı Şahin Arslan, Esnaf ve Sanaatkarlar Odası Başkanı Türkay Topal, Esnaf ve Sanaatkarlar Odası yönetim kurulu başkan Adayı Sercan Çakıcı, Cem Vakfı Babaeski Şubesi, Bulgaristan Türkleri Derneği, Balkan Türkleri Derneği, Köy ve Mahalle Muhtarları Muharip Gaziler Derneği Başkanı Namık Kahraman ve 2 bine yakın vatandaş katıldı.Cumhuriyet Yürüyüşü Babaeski Atatürk Anadolu Lisesi önünde başladı. Türk Bayrağı ve meşaleler ile yürüyüşe katılan halk 10. Yıl Marşı eşliğinde Fatih Caddesi üzerinden geçerek konserin gerçekleşeceği Atatürk Anıtı önünde toplandı.Konser alanına geçiş yapıldıktan sonra günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapmak üzere Babaeski Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı sahneye çıktı. Hacı konuşmasında şu sözlere yer verdi.’’ Değerli Milletvekillerim, civar ilçelerden gelen değerli Belediye Başkanı meslektaşlarım, sevgili gençler, hanımefendiler, beyefendiler, çok değerli Babaeskililer. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.Yağmur nedeniyle Cumhuriyet yürüyüşümüzü yapamamıştık.Bu akşam hem Cumhuriyet yürüyüşümüzü yaptık, yarın da kurtuluşumuzun 95. Yılını kutlayacağız.Bugün bir kez daha kurtuluşu gerçekleştirip Cumhuriyeti kuran ve bizlere emanet eden MustaFA Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, İsmet İnönü’yü Mareşal Fevzi Çakmak’ı, Manastırlı Kazım Karabekir’i , Recep Paşa’yı, Tabip Albay Siyami Hersek’i ve ismini sayamadığımız bütün silah arkadaşlarını ve bu uğurda can veren, şehit olan Anadolu ve Trakya insanının hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Cumhuriyet Türk milletine bırakılmış en büyük mirastır. Cumhuriyet bizleri ulusal bir milletin onurlu özgür düşünen birer ferdi, eşit birer haklara sahip vatandaşı yapmıştır. Ama Cumhuriyet bir günde ilan edilmedi. Hangi evreleri geçirdi. Cumhuriyeti 1 senede, bir günde, bir saatte izah edemeyiz. Ama bize ne mutlu ki bugün, bu akşam yüz yıl eren, birbirini boğazlayan milletin çocukları, Bulgaristan’dan gelen misafirlerimiz ve bizler yanyana yürüdük. Artık savaşlar geride kaldı. Geçmişi komşularımızla geçmişte bırakacağız. Ve o günleride hatırlamakta fayda var. 1919’a gelindiğinde ülkenin durumu nasıldı, Trablusgarp Savaşları, Balkan Savaşları, Çanakkale Savaşları, Ünlü Sarıkamış yenilgisi ve nihayet İstanbul ve İzmir’in istilası. Millet savaşlardan bitkin ve perişan düşmüştür. Ordunun durumu nasıldı, ordunun savaşçı erlerinin cephaneleri ve silahları elinden alınmış, savaş dışı bırakılmıştır. Peki idari durum neydi. Akıl ve bilimden uzaklaşmış bir yönetim. Okul hiç yok. Çünkü padişahın yerine geçecek olan velihatlar, sarayda eğitiliyor. Kulların eğitilmesine gerek yok, kullar fazla bilmemeli. Okuma yazma oranı yüzde 1. Halk kabaran ekmeği bile 1919 yılında Almanlardan öğrenmiş. Biz bu tespitleri yaparken asla Osmanlıyı aşağılamıyoruz. O günleri anlatıyoruz. Şunu unutmayın ki Kurtuluş Savaşını gerçekleştirenlerde, 1. Dünya Savaşı’ndan arta kalan Osmanlı Ordusu’nun kahraman askerleridir. Ve yine şunu unutmayalım ki Mustafa Kemal Atatürk’te Osmanlı paşasıdır. Biz geçmişimizle övüneceğiz. Ama onların yanlışlarınıda burada konuşacağız. Bu durum karşısında Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları derhal Kurtuluş Savaşını başlattılar. Ancak Kurtuluşu mütakip, Kurtuluş Savaşı gerçekleştikten sonrada ülkenin durumunda değişen bir şey olmadı. Aynı alışkanlıklar devam ediyordu. 1923 yılında ülkenin ne parası ne pulu, ne yolları ne sanayisi, ne de tarımı vardı. Hiçbir şey yoktu. Yeni baştan bir ülke yaratmak kolay. Yeni Türkiye Cumhuriyeti Osmanlının borçlarını da üstlenmişti. İşte Atatürk o zaman akıl ve bilimden yana bir yönetim, bir idari sistem kurmaya karar verdi. O da Cumhuriyetti. 1923 yılından 1930 yılına kadar batılı ülkelerin hiç birisi ne İngiltere, ne Fransa, ne Almanya, ne İtalya, ne Hollanda, genç Türkiye Cumhuriyeti’nde konsolosluk açmadılar. Onları şunu düşündüler. Biz Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını eşkiya ilan ederiz. Onları uluslararası arenada planla zor duruma düşürürüz ve bu genç ülkeninde açılmasına izin vermeyiz. Ama Mustafa Kemal Atatürk bu oyuna gelmedi. O savaşın odluğu kadar barışın da kahramanıdır. Batılı gibi düşündü ve batılı bir idari sistemi kabul etti. Ve o Cumhuriyet sayesinde 1923’ten 1938 yılına kadar bir çok fabrika ve işletme kuruldu. Alpullu Şeker Fabrikası, Eskişehir Şeker Fabrikası, Ankara Çubuk Barajı, Zonguldak Taşkömürü Fabrikası, Karabük Demir-Çelik Fabrikası, Bursa Merinos Fabrikası, Nuri Demirağ Uçak Fabrikası, İzmit Paşabahçe Şişecam Fabrikası, Ankara Çimento Fabrikası, Ankara havagazı Fabrikası, Sivas Çimento Fabrikası, Bitlis Sigara Fabrikası, Bursa Süt Fabrikası, Bakırköy Bez Fabrikası, Eskişehir Hava Tamirhanesi, Sümerbank, Demiryolları, Kayseri Uçak ve Motor Fabrikası, Anadolu Ajansı ve daha sayamayacağımız yüzlerce işletmeyi kurdu. İşte bunları biz Cumhuriyet sayesinde kurduk. Atatürk sayesinde kurduk. Cumhuriyet ilan edilmeseydi ne olurdu diyenler, . Irak’a baksınlar, Suriye’ye baksınlar, Mısır’a baksınlar, Libya’ya baksınlar. Orada insanlar özgürce, insanca yaşamak için kendi vatanlarını terk ediyorlar. Vatan arıyorlar. Vatan ararkende beş yaşındaki çocuklarını bilmedikleri ülkelerin denizlerinde boğulmaya terk ediyorlar. Ama onların bir şanssızlıkları var. Onların geçmişlerinde Mustafa Kemal Atatürk gibi bir liderleri yok. Onlar büyük devletlerin cetvelle çizdiği sınırlar içindeki topraklarda vatan diye yaşadılar. Vatanın ne olduğunu bilmiyorlar. Bir toprağın vatan olması için şehit verilmesi lazımdır. Onlar bunları yaşamadılar. Yaşayamadıkları içinde şimdi bu acıları çekiyorlar. Türklerin tarihte kurdukları bir çok devlet vardır. Ama bir tek Türkiye Cumhuriyeti vardır. Dünyanın ortaçağdan bu yana Türkiye diye bildiği bu vatanı ve Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar korumak zorundayız. Cumhuriyetimiz sonsuza kadar yaşasın, Cumhuriyetimiz kutlu olsun. Hepinize iyi akşamlar diliyorum.’’Konuşmanın ardından O Ses Türkiye yarışması yarı finalisti Selin Ataş konser verdi. Konserde renkli görüntüler ortaya çıktı. Doyasıya eğlenen Babaeski halkı havanın soğuk olmasına rağmen konser bitimine kadar alandan ayrılmadı. Babaeski Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı gecenin anısına, Sanatçı Selin Ataş'a teşekkürlerini ileterek bir gümüş plaket verdi. HABER MERKEZİ
Gündem
Yayınlanma: 13 Kasım 2017 - 15:45
ERTELENEN CUMHURİYET GECESİ GERÇEKLEŞTİ
Haber; Ezgi Balmumcu 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda yapılacak olan Cumhuriyet yürüyüşü ve halk konseri 8 Kasım akşamı gerçekleşti
Gündem
13 Kasım 2017 - 15:45