Son zamanlarda yapılan araştırmalar, erkeklerin de üreme sağlığı ve yaşları arasında önemli bir ilişki olduğunu ortaya koyuyor. Kadınların biyolojik saatinden bahsedilirken, erkeklerin üreme sağlığı konusu genellikle göz ardı ediliyor. Ancak, erkeklerin de yaşları ilerledikçe doğacak çocuklarının sağlık riskleri artabiliyor.
Özellikle 40 yaş ve üzerindeki erkeklerde spermlerin kalitesi ve hareketliliği azalmaya başlıyor. Bu durum, hamilelik olasılığını azaltabilir ve doğacak çocuğun sağlığını etkileyebilir. İngiltere'de yapılan bir araştırmaya göre, 45 yaşın üzerindeki erkeklerin genç erkeklere kıyasla hamilelik süreçlerinde belirgin zorluklar yaşadığı ve bu durumun kadın partnerlerin genç olmasına rağmen geçerli olduğu belirtilmiştir.
Yaşlı babalardan doğan bebeklerin sağlık riskleri de göz ardı edilemeyecek derecede yüksektir. Örneğin, ölü doğum ve düşük yapma olasılıkları genç babalara kıyasla daha fazladır. Ayrıca, yaşlı babalardan gelen gebeliklerde doğum kusurlarının ve genetik hastalıkların görülme riski de artmaktadır. Danimarka'da yapılan bir araştırma, belirli bir tür çocukluk lösemisinin babanın yaşının her beş yıl artmasıyla artış gösterdiğini ortaya koymuştur.
Nörolojik hastalıklar da yaşlı babalığın potansiyel etkileri arasında yer almaktadır. Örneğin, otizm ve şizofreni gibi nörolojik bozuklukların görülme olasılığı, babanın yaşının artmasıyla birlikte belirgin şekilde yükselmektedir. Bu tür hastalıkların yanı sıra, obsesif kompulsif bozukluk, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ve bipolar bozukluk gibi durumlar da yaşlı babaların çocuklarında daha sık görülebilir.
Üreme sağlığı açısından erkeklerin de biyolojik saatleri olduğu gerçeği, sağlıklı çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin dikkate alması gereken önemli bir faktördür. Sigara, alkol tüketimi, sağlıksız yaşam tarzı ve çevresel toksinlere maruz kalma gibi faktörler de erkeklerin üreme sağlığını olumsuz etkileyebilir ve bu durum yaşlı babaların sağlıklı spermler üretme yeteneklerini daha da azaltabilir.
Erkeklerin de üreme yaşlanması yaşadığı ve bu durumun doğacak çocukların sağlığı üzerinde ciddi etkiler yaratabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle, çocuk sahibi olma konusunda zamanında planlama yapılması ve gerekli sağlık önlemlerinin alınması önem taşımaktadır.
HABER MERKEZİ