Haber; Ezgi BalmumcuCumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanlığı uzun bir aradan sonra 23 Kasım Perşembe günü haftalık olağan toplantısı düzenledi ve adaylıklarını açıkladı.Toplantının katılımcıları arasında Kırklareli CHP Milletvekili Vecdi Gündoğdu, İl Başkanı Ünal Başkur, Babaeski Belediye Başkan Vekili Hasan Ali Eren, İlçe Başkanı Erol Mutlu, Kadın Kolları Başkanı Necmiye Kurtpulat, Gençlik Kolları Başkanı Aykut Tapar ve parti üyeleri vardı. Açılış konuşması İlçe Başkanı Erol Mutlu tarafından gerçekleşti. Mutlu konuşmasında şu sözlere yer verdi.‘’Sayın İl Başkanım, sayın milletvekilim, sayın belediye başkan vekilim, değerli Cumhuriyet Halk Partililer hepiniz hoşgeldiniz. Uzun bir aradan sonra sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Değerli arkadaşlar bildiğiniz gibi nisan ayında referandumdan sonra, yaz sezonunda bu toplantılara ara verdik. Parti çalışmalarımız devam etti. Bildiğiniz üzere bir kurultay sürecinden geçiyoruz. Bu süreçte ilçe kongresi, il kongresi ve kurultaya doğru adım adım ilerliyoruz. İlçemizde de bunun hazırlıklarını yaptık. Delege seçimlerimizi, mahalle ve köylerimizde delege seçimlerimizi tamamladık. Önümüzdeki haftada kısmetse ilçe kongreimizi yaparak bu süreci devam ettireceğiz. 2 yıllık görev süremizin sonunda, önümüzdeki kongre için çalışmaya başladık. Ben bütün Babaeskili Cumhuriyet Halk Partililere, Sivil Toplum Kuruluşlarına, Belediye Başkanlarıma, yönetici arkadaşlarıma gerçektende çok teşekkür ediyorum. Bana olağanüstü bir destek verdiniz. Bu şevkle çalıştık, güveninize layık olmaya çalıştık. Bu sayede de Trakyada ilçe bazında referandumda en yüksek hayır oyunu çıkarmanın mutluluğunu hep birlikte yaşadık. Gündeme dair ben bu konuda fazla konuşmayacağım. Değerli il başkanım ve milletvekilim gerekli konuşmaları yapacaklar. Ben sadece şunu söylemek istiyorum. Eski genel başkanlarımızdan Altan Öymen’in bir sözü hakikaten dikkatimi çekti ve çok hoşuma gitti. Laikliğe sahip çıkmadan, Atatürk’e sahip çıkamazsınız dedi. Atatürk’e sahip çıkmak istiyorsanız ilk önce laikliğe sahip çıkacaksınız ve saygı duyacaksınız diyorum. Bildiğiniz gibi bu 2 yıllık dönemde fazla biz bunların reklamını yapmadık ama, şunu bilmenizde yarar var. Tüm toplum kuruluşlarıyla partimizi en iyi şekilde buluşturan ilçe örgütlerinin başında geldiğimizi zannediyorum. Ankara’daki Sivil Toplum Kuruluşları buluşmasına, en yüksek oranda Sivil Toplum Kuruluşu gönderen ilçelerin başında geldiğimizi tahmin ediyorum. Yaptığımız bu çalışmalar yeterli mi, tabiki değil. Ama sizlerde hoşgörürsünüz ki yapabileceklerimizin bir sınırı mutlaka var. Biz elimizden geldiği kadarını yaptık. Önümüzdeki dönem içinde arkadaşlarımızın desteği ile yeniden ilçe başkanlığına aday olmaya karar verdim. Bu konudaki desteklerinizi bekliyorum.Uygun görülürse önümüzdeki haftaki kongrede ilçe başkanlığına tekrardan adayım. Bu konuda burada delege olan arkadaşlarımla birlikte bugün itibariyle imza toplamaya çalışacağız. İlçe kongremizin akabinde kadın kollarımız ve gençlik kollarımızında seçimlerini yapacağız. Belde başkanlıklarımızın seçimlerini yapacağız. Bu konudaki çalışmalar hakkında sizleri daha sonraki toplantılarda bilglendireceğiz. Ben şimdilik sözlerimi bitiriyorum. Değerli arkadaşlar şu anda sayın milletvekilimiz Vecdi Gündoğdu aramızda. Daha öncede kutladık ama ben buradan şahsım ve Babaeski İlçe Örgütü adına kendilerinin meclis başkanlık divanına seçilmelerinden dolayı bir kez daha kutluyor ve bundan sonraki çalışmalarında kendilerine başarılar diliyorum. Ve ilk sözü adaylık açıklaması yapacak Gençlik Kolları Başkanı Aykut Tapar’a vermek istiyorum. ‘’Cumhuriyet Halk Partisi Babaeski İlçe Başkanı Erol Mutlu konuşmasını sonlandırdıktan sonra sözü Gençlik Kolları Başkanı Aykut Tapar’a devretti. Aykut Tapar ;’’Sayın il başkanım, sayın ilçe başkanım, sayın milletvekilim, sayın belediye başkan vekilim, sayın kadın kolları başkanım, değerli Cumhuriyet Halk Partililer, değerli basın hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Tarihi sayılabilecek bugünde, bu salonda düşüncelerimi sizlerle paylaşabilme fırsatı bulduğum içi bundan onur duyuyorum. Önümüzdeki süreçte parti içi seçimlerimiz var, ilçe kongresine mütakip açıklayacağımız bir tarihte gençlik kolları kongresini gerçekleştireceğiz. Dünya ve Türkiye’deki toplumsal, siyasi çalkantılar içerisinde biz gençler bu olaylara nasıl bakıyoruz ve üzerimize düşen görevler nelerdir. Toplumun dinamitlerini doğru okuyarak, toplumda karşılık bulabilecek proje ve söylemleri geliştirebilecek potansiyeller ortaya çıkarabilmektir. Yapmak istediğimiz geçmişi kötülemek değil, nelerin neden yapılamadığını tespit etmek olmalıdır. Bugünkü iktidar çok güçlü görünebilir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizde çalışmalarımızı sürdürüyor olabiliriz. Ama diyoruz ki bir şeyler eksik bırakılmış veya yeni şeylere ihtiyaç olabilir mi diye düşünüyorum. Ben ekmeğimi elleriyle kazanan bir cam işçisiyim. Dünya 10-15 yıl öncesinin dünyası değil. Siyaseten partimizin güç aldığı sendikal kuruluşlar yok. Sınıf mücadeleleri tarihte kaldı. Birlikte hareket etmek, yerini bireysel kazanımların peşinde koşulduğu bir dünyaya bıraktı. Bu yeni dünya düzeni kimi vahşi kapitalizm diyor, kimi liberal demokrasi diyor, bu düşünceleri sistemlerin kurucuları çok akıllıca ikna edici ve baştan çıkarıcı olarak önümüze, insan haysiyeti ve bireysel idealler koydular. Tam teslim oldukki bir baktık bu idealler buharlaşmış. Elimizde asgari ücret, zorlu çalışma koşulları, her an işsiz kalma ihtimali ve kredi kartı borçları kalmış. Bazen düşünüyorumda hayallerimizi mi değiştirsek. Siz büyüklerime soruyorum. Genç işsizliğin yüzde 20 olduğu, bir bebeğin 3 günlük mamasının 70 TL, mazotun 5 TL, benzinin 6 TL ve asgari ücretin bin 4 yüz 4 lira olduğu bir gerçeklikte bize nasıl bir yaşam ve kaç çocuk önerebilirsiniz. Toplumu yeniden mi tanımlayalım, yeniden mi analize edelim, iletişim kuralım, savaşlardan, ırkçılıktan, mezhep çatışmalarından, terörden uzak, aydınlık geleceğe birlikte yürüyelim. Çok değerli siyaset büyüklerim. Hatalarında hayatın bir gerekli parçası olduğunu kabul etmeliyiz. Bizlerin hatalarınıda sizler hoşgörün. Bir şeyler aşırı derecede yanlış gidiyor kaygısına kapılıyoruz. O zaman şunu diyorum. CHP olarak karanlıktan gelen bir ışık olmalıyız. Toplum gözünü bizden almasın. Topluma geleceğin umudunu vermek, kitlelere yeni ufuklar açmak ve toplumun etkili olacak kesimlerine öncülük etmek, Cumhuriyet Halk Partisinin siyasi görevidir. Bu anlamda toplumun cesur siyasetçilere ihtiyacı vardır. Her yerde yüzde 68’leri bir araya getirecek Abdullah Hacı’lara ihtiyaç vardır. Tarihin nasıl gerçekleşeceği bilinmez. İnsanlığın geleceği her anlamda belirsizdir. Sonunda bir değişim gerçekleşir. Fakat gerçekleşen beklediğimiz sonuç olmayabilir. Sözlerimi bitiriyorum. Bir şairin dediği gibi, günleri ve mevsimleri düşlerimize göre yeniden yaratacağız. Bir kez daha sizin izniniz ve desteğinizle 2 buçuk yıldır yürüttüğüm Cumhuriyet Halk Partisi Babaeski Gençlik Kolları Başkanlığına bir kez daha adayım. Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. ‘’ şeklinde konuştu.
‘’BU DÖNEM ADAY OLMAYACAĞIM’’Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Başkanı Necmiye Kurtpulat ise aday olmayacağını belirttiği konuşmasında şu sözlere yer verdi. ‘’Sayın vekilim, sayın il başkanım, sayın belediye başkan vekilim, ilçe başkanım, değerli dostlar. Benimki biraz veda konuşması gibi olacak belki. Önümüzdeki günlerde kadın kollarının kongre süreci başlıyor. Ben 1990 yılından bu yana bu partinin içinde bulunmuş bir üyeyim. Partinin tüm ilçe kademelerinde görev aldım. 9 yıldırda kadın kolları başkanlığını devam ettiriyorum. Tabiki kadın üyelerin destekleriyle ve bana verdikleri cesaretle. Ama bundan sonraki süreçte, koltukların geçici, partinin kalıcı olduğunu savunuyorum. Cumhuriyet Halk Partisi her zaman bir çınar gibi ayaktadır. Siz değerli üyelerle, halkımızla sürecektir. Ben bundan sonraki süreçte adam olmayacağım. Yerimi daha fual olabilecek gençlere teslim etmek istiyorum. Yeni yüzlere, yeni birlikteliklere, yeni oluşumlara yer verilmesinden yanayım. Daha faydalı olacaklarına inanıyorum. Çünkü biz ekip olarak belki miladımızı tamamlamıştık. 50 yaşın üzerindeydik hepimiz. Bundan sonraki süreçte tabiki geri çekilmeyeceğim. Evimde oturmak bana yakışmaz. Hem anneyim, hem bayanım, belki anane olacağım ama evde oturmayacağım bunu bilin. Yine farklı kademelerde sizlerle birlikte olacağız. Gereken açıklamarı daha sonraki günlerde tabiki vereceğim. Bizlere her zaman verdiğiniz destekten dolayı çok teşekkür ediyorum. Bizlerde birer erkek arkadaşlarımız gibi her zaman sokaklarda, alanlarda olduk. İlçe başkanımında ifade ettiği gibi yüzdelerimiz her zama Türkiye genelinde çok fazla oldu. Yorulmadık. İtirazlar oldu, zıt görüşler oldu. Zaman zaman sırtımızı sıvazlayanlar oldu. Yılmadık, yine yılmıyoruz. Türkiye’nin gerçeklerini hiçbir zaman art edemiyoruz ve etmemeliyiz. Benim sizden ricam eşlerinize, bayan kardeşlerinize her zaman destek olun. Lütfen onlarda ülkenin gündemini daha duyarlı bir şekilde takip etsinler. Biz kadınların yanında olsunlar. Biz birer oluşum içerisindeyiz. Kadın kolları demek sadece 7 kişilik bir yönetimden oluşmuyor. Sizlerden çok büyük destek bekliyoruz. Her zaman bekledik. Desteğinizi verin, bizlerle birlikte olmak için teşvik edin. Bu partinin kapısı hiçbir zaman kapanmamalı. Bizler birer tohum ekiyoruz. O tohumu yeşertecek olanlar, bizden sonra gelecek olanlar. Yeni nesil, çocuklarımız ve torunlarımız. Bütün dileklerim iyi bir gelecek için. İyi bir Atatürk Türkiye’sinde Cumhuriyet değerlerine sahip gençler yetiştirmek için. Ben teşekkür ediyorum. Aday değilim. Yeni aday olacak arkadaşlara her zaman desteğimiz sonsuz. Tabiiki bu Cumhuriyet Halk Partisinin en büyük partinin, bize miras olan bir partinin çatısı altında her zaman olacağız. Dinlediğiniz için teşekkür ediyorum. ‘’Babaeski Belediye Başkan Vekili Hasan Ali Eren ise adayların arkasında olduğunu dile getirdiği konuşmasında şunları söyledi.’’ Siyaseti bir ekip ruhu içerisinde yaptığınız zaman başarılı olabiliyorsunuz. Biz de Babaeski’de 2009’dan bu yana bunu gerçekleştirdiğimizi düşünüyoruz. Elbette bizim de eksiklerimiz vardır. Elbette siyasette bir liderlik söz konusudur. Bu da bizim için Belediye Başkanımız Sayın Abdullah Hacı’dır. Biz onun ekibi olarak bu çalışmaları yürütüyoruz. Erol Mutlu’da bu anlamda 2 yıldır İlçe Başkanlığı görevini yürütüyor. Biz kendisini çok başarılı buluyoruz. Hem geçmiş dönemdeki başarılarını kutluyor hem de bu adaylığından sonra kendisine başarılar diliyorum. Değerli Belediye Başkanlarımız Sayın Abdullah Hacı ve Sertaç Balyemez de benzer duygu ve düşüncelerle kendilerini destekliyorlar.Aynı şekilde Aykut Tapar da gençlik kolları ilçe başkanı olarak görevlendirildi. Bize o zaman nerden çıktı bu Aykut Tapar demişlerdi. Ben de bunun adına siyaset dendiğini söylemiştim. Kendisini destekliyorum ve başarılar diliyorum. Aynı şekilde belediye başkanlarımız da kendilerini destekliyor. ‘’
‘’SİYASET BİR EKİP İŞİ’’Cumhuriyet Halk Partisi Kırklareli İl Başkanı Ünal Başkur ise şunları söyledi. ‘’Yaklaşık 2 yıldır Erol Başkanla çalışıyoruz. Keyifli bir çalışma dönemiydi. Her ne kadar eksiklerimiz olsa da. Necmiye Hanıma kendi iradesiyle aday olmama kararını ortaya koyduğu için özellikle teşekkür ediyorum. Umuyorum bu onurlu davranış biz erkek egemen politikaya da örnek olur.Siyaset ekip işi, bir orkestrasyon işi. Orkestra şefi ne kadar yetkin ise o kadar da uyumlu bir şekilde yönetebiliyorsunuz. Ben o anlamda bu 2 yılda tüm arkadaşlarımıza belirli bir uyumu yakalayabilmişsem kendimi başarılı görüyorum. Eksiklerimde daha iyi olma adına yüzüme söylenmesinden yanayım.Bugün günlerden Zarrab; eğer bugün ekonomi de sorunlar yaşıyorsak, eğer şuan uluslar arası itibarımız sıfırlanmışsa, eğer şuan yukardaki de başta olmak üzere devletin yöneticilerinin yurt dışına çıkma kaygıları varsa, eğer şu an Oeta Doğu’da ki bir savaş bataklığına sahipsek, eğer şuan bu ülke uluslar arası mahkemelerde yargılanabilir düzeye gelmişse, eğer şu an bu ülkenin bürokratı okyanus ötesinde tutuklu bir haldeyse evet bugün günlerden Zarrab. Ekonominin çiftçinin hali ortada. Eğer ki 17-25 aralık sürecinde o önüne yatarım diyen devlet adamları yargılansa idi. Eğer bu süreçte koldaki 750 milyarlık saatler sorgulansa idi, eğer ki o ayakkabı kutularından çıkanlar sorgulansa idi biz bugünü bir Perşembe günü olarak yaşayacaktık. O yüzden bugün günlerden Zarrab. İktidarın sesi olan borazanı olan yazarlar bile günlerden Zarrab olduğunu ifade ediyorlar. Neden? 17-25 Aralık sürecinde bu ülkenin hukuku gereğini yapmadı diye. Onlar dahi bunu söylüyorlar.2004’te çiftçinin borcu 5 milyar dolarmış, şu an 82 milyar dolara çıkmış. 2002’de bu iktidar başa geldiğinde mazotun fiyatı bin 303 liraymış. Şimdi fiyatı ortada. Daha da nereye gider belli değil. Buğday 410 kuruşmuş, şimdi 2 katı oldu. Dolar 2002’de bin 403 liraymış,şu an 4 lira sınırında. Sonra diyoruzki 2007’de 20 milyon olan kırsal nüfusu 2016’da niye 6 milyona düştü? Sanıyoruz ki kente göç ettiğimizde çok refah içerisinde bir yaşam sergileyeceğiz. Geçen gtün genel başkanımız ifade etti; onlar milyarlarca dolarını yurt dışına vergi cennetlerine kaçırırken dolarlarına Tl’ler katıyorlar bizim ülke insanımız ise maalesef üretmek, toprağına sahip çıkamamak gibisinden bir boyutta kente yerleşiyor. Kente gelip iş bulabilirse eğer, burada bin 400 lira asgari ücretle hayatını idame ttirmeye çalışıyor. Biz diyoruz ki zincirlerinizden başka kaybedecek başka hiçbir şeyiniz yok. Sonra “eyyy yoksullar ben size ucuz et ucuz kıyma getirdim”. Bizim yoksullarımızın bir kısmı da mutlu oluyorlar.Yukardaki tek adam en son bir müjde daha verdi; Singapur’dan yeni et geliyor” dedi. 12 bin kilometre öteden. Arkadaşlar Singapur Kars’tan daha küçük bir ülke. Bizim Kofça’da et kalmadı, hayvan kalmadı. Şimdi bu fiyatlarların bu kadar yükselmişliğinde ki biz üretmeyen bir toplumuz ithalata dayalı bir ekonomik anlayışımız var. Siz kalklış 12 bin kilometre öteden o etin ithalatını gerçekleştirdiğinizde benim hayvan üreticimi yok edersiniz. Benim o kırsalda yaşayan 20 milyonluk nüfusumu 11 yıllık zaman içerisinde 6 milyona düşürürsünüz. Bunu lütfen anlatalım yüksek sesle haykıralım. Eğer ki siz samanını ithal eden bir boyuta gelmiş iseniz, gübrenizi, tohumunuzu, bakliyatınızı ithal eden bir boyuta gelmiş iseniz siz artık üretemiyorsunuz. Biz tarımda kendine yeten, hayvancılıkta kendine yeten bir ülkeydik. Maalesef bu 15 yıllık süreçte var olan iktidar bizi bu hale getirdiği gibi daha da ceberrutluğunu artırsın diye tek adamlık mantığını yerleştirmeye çalışıyor. 2019’da gereken yanıtı bu halk verecektir, vermek zorunda. Vermediği takdirde demek ki müstehak diyeceğiz. ‘’HABER MERKEZİ
