BABAESKİ'DE Kİ TARİHİ ESERLER MİNYATÜRLERİNDE YAŞATILACAK

Sünnetçioğlu: Bizlerin başlamış olduğu bu çalışmalarımız, ben inanıyorum ki ilerleyen zamanlarda bir çok kişiye iş imkanı da sağlacaktır. İnsanların kazançlarına bir katkıda sağlabilir çünkü yapılan işleri  dükkanlar, AVM’ler, mağazaların dış cephelerinde hatta içcephelerinde bile olabilir, kafelerin süzlenmesinde olabilir yani dekor amaçlı bu tür çalışmalar yapılabilir. Her zaman önü açık bir şeklidir.  Yapmış olduğumuz bu çalışmaları Halk Eğitimi Merkezinin destekliyor olması da ayrıca guru verici bir durum

Haber: Aydın BİLGİLİ

Babaeski’de ki Tarihi Eserler ünlü Ressam Füsun Sünnetçioğlu ve öğrencileri tarafından yapılan minyatürlerinde yaşatılıyor.

Babaeski Tarihi eserleri olan Mimar Sinan Köprüsü, Cedid Ali Paşa Camii ve küçük çeşme ünlü Ressam Füsun Sünnetçioğlu ve öğrencileri tarafından yapılan çalışmalarla minyatürleri yapılarak süslemelerde kullanılacak.

Yapılan çalışmalar hakkında görüştüğümüz Ressam Füsun Sünnetçioğlu yaptıkları çalışmalar hakkında gazetemize bir dizi açıklamalarda bulundu.

Sünnetçioğlu yaptığı açıklamada şunlara yer verdi;Evet gördüğünüz gibi babaeski’de bulunan tarihi eserlerin minyatürlerini yapıyoruz. Bu konuda bizlere öncülük eden ve fikir veren babaeski Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Vehbi hoca çok teşekkür ediyoruz. Bu düşünce ondan kaynaklandı ve o bizlere bu fikri verdi. Bu konuda sadece sohber arasında geçen bir konuşmadan kaynaklı “neden bizler bu tarihi eserlerin minyatürlerini çalışmıyoruz” dendi o günden sonra bu çalışmalara başlandı.

Babaeski Halk Eğitimi Merkezi kursiyerlerimizin bütün bir yıl boyunca aldıkları kumruyelef  çalışma atölyesi vardı ve kursun sonunda bir hayli deneyim elde ettiler ve farklı teknikler de öğrendiler. Bu kullandığımız malzemeler bir nevi dış cephe malzemeleridir. Yani bizler bunları dış cepede de kullanabiliyoruz.  Bizlerin yapmış olduğu bu çalışmalarla da Dış cepheler içinde estedik bir görsel elde etmiş oluyoruz. Bu çalışmaların çok değişik kombinasyonlarını da yapmak mümkündür.

Kursiyerlerimden biri de annem

Benim Kursiyerlerimden bir tanesi de annemdir. Onun da ayrı bir çalışması oldu ve mısır figürleri yaparak binamızın dış cephesine astı ve o kadar güzel bir görüntü ortaya çıktı ki neredeyse apartmanımızın adını bile “mısır apartmanı” olarak değiştirecektik.

Çalıştığımız malzeme binaların dışcephelerinde kullanılabilen bir malzeme ve teknik. Bu yüzden estetik olarak  sıradan bir binayı sanatla buluşturabiliyor.  Çalışmalarımız bu açıdan da keyifli bir çalışma oluyor.

Ek binada kullanacağız.

Yapmış olduğumuz bu çalışmaları bizler Halk Eğitimi Merkezimizin Adil Onat caddesi üzerinde bulunan ek binasında kullanmayı düşünüyoruz.  Şimdilik yapmış olduğumuz minyatür çalışmalarında Cedid Ali Paşa Camii, Mimar Sinan Köprüsü ve Çeşmeyi çalışıyoruz. Bu çalışmalara aslında şehir hamamını da düşündük ama hamamın dış cephe duvarları bu çalışmayı yapmaya müsait değildi. Müsait değildi derken yer açısından bunu söylüyorum. Bizlerde dedik ki yaptığımız çalışmalarda bir tanesi de eksik olsun ama bizler bu çaılşmaları yapıyoruz ve devamı da gelebilir fikrini de vermek istedik. Aslında hamamda çalışılabirdi ama bizlere görsel olarak pek bir katkısının olmayacağını düşündüğümüz için ondan vazgeçtik.

Toplam dört kişi çalışıyoruz.

Gördüğünüz gibi bu çalışmayı dört kişi ile yürütüyoruz. Biri Sedat Aktan, biri Ercan Yücel  daha çok teknik olarak onlar sahiplendi ve biri de annem ve ben. Dediğim gibi annem dekursiyerim ama o bizlere daha çok çay ve kahvesi ile ve bizleri takip etmesi ile destek verdi.

Yapmış olduğumuz bu çalışmalarımız da ders saatleri içinde yapıyoruz gibi dursa da ders saatlerimizin çok ama çok üzerinde bir çalışam saati yaşıyoruz. Çok keyifli bir çalışma olduğu için çalışmaya başlayınca inanın zamanın nasıl geçtiğinin farkına bile varamıyorsunuz.

Mutlaka dışarıda çalışmak gerekiyor.

Yapmış olduğumuz çalışma ne kadar keyifli olsada bir o kadarda pis bir iş. Yani ortalığı kirletmek adına birbir. Kullandığımız bu malzeme göründüğünden çok daha fazla ortalığı batırıyor ve bizlerde dışarıda çalışmak zorunda kalıyoruz. Onun bizler atölyenin bahçesini mesken tuttuk ve orada çalışıyoruz. Dışarıda çalıştığınız için de bir çok dış etmenlerle de mücadele etmek zorunda kalıyorsunuz ki bunların başında sivrisinekler geliyor. Tüm bu olumsuz koşullara karşın çok keyifli bir çalışma yapıyoruz. Elimize aldığımız bu işleri yani minyatür çalışmalarımızı ilk bir ay içinde bitirmeyi de düşünüyoruz. Zaten işe başlayalı da 40-45 gün oldu. Yani işi  75-80  gün gibi bir sürede bitirmeyi de düşünüyoruz.

Teknik olarak çok zor bir teknik. Çünkü önce yapılacak işin alt formunu vermek gerekiyor. Alt formu oluşturmak gerçekten çok zor. Daha sonra üzerine kumlama ve boyama aşamaları olacak. Tabii bütün görselliği ve estetik güzelliği de boyamasından sonra ortaya çıkacak. Şu anda gördüğünüz şekli hak halidir. Dediğim gibi iskelet çok çok önemli. Çünkü her şey ana iskeletin üzerine oturacak.

Pek çok kişiye iş imkanı da sağlayabilir.

Bizlerin başlamış olduğu bu çalışmalarımız, ben inanıyorum ki ilerleyen zamanlarda bir çok kişiye iş imkanı da sağlacaktır. İnsanların kazançlarına bir katkıda sağlabilir çünkü yapılan işleri  dükkanlar, AVM’ler, mağazaların dış cephelerinde hatta içcephelerinde bile olabilir, kafelerin süzlenmesinde olabilir yani dekor amaçlı bu tür çalışmalar yapılabilir. Her zaman önü açık bir şeklidir.  Yapmış olduğumuz bu çalışmaları Halk Eğitimi Merkezinin destekliyor olması da ayrıca guru verici bir durum” Dedi.

 

 

 

 

HABER MERKEZİ