Babaeski Halk Eğitim Merkezi Gravür Kursu çalışmalarına başladı.Haber; Ezgi BalmumcuBabaeski Halk Eğitim Merkezi kapsamında 2 nisan-30 haziran tarihleri arasında gerçekleşecek olan Gravür Kursu 19 kursiyeriyle atölye çalışmalarına başlamış bulunmakta. Akşam kursu olan Gravür Kursu saat 17.00 itibariyle derslerine başlıyor ve kursiyerler sanatla buluşmuş oluyor. Babaeski Halk Eğitim Merkezi’ne bağlı olarak eğitim veren Ressam Füsun Sünnetçioğlu, hem gerçekleştirilen akşam kursu, hemde gravür tekniği hakkında bilgi verdi. Füsun Sünnetçioğlu gerçekleştirdiği konuşmada şunları aktardı;‘’Gravür tam olarak karşılığı olmamakla birlikte orijinal baskı ya da özgün baskı resim olarak ifade edilebilir. Tümsek baskı ve çukur baskı olarak ikiye ayrılır. Tümsek baskı; ahşap yada linol plakalar üzerine desenin çizilerek,özel oluklu oyma bıçaklarıyla yontulması aşaması ve sonrasında merdane ile yüzeyine matbaa mürekkebi sürülmesi ve ardından gravür presinde baskı yapılması ile oluşan bir tekniktir. Bu yöntemle kağıdın yüzeyine kalıbın tersi görüntü çıkar. Çukurlar mürekkep almaz. Yontulmayan yüzeyde gerçekleşir. Diğer teknik metal baskıdır. Bakır ya da çinko plakalara nitrik asitle desen yapılandırılır. Çok aşamalı olan bu teknik laboratuvar ortamı istediği için Halk Eğitim Merkezi bünyesinde uygulamamız şu aşamada zor. Ama yine metal plaka yöntemlerinden biri olan monotip baskı yapılabilmektedir. Teknikten biraz detaylı bahsetmemin sebebi gravürün ilçemizde hatta ülkemizde yeterince tanınmaması ve değerinin yeterince anlaşılmasıdır.’’Gravür kursu vatandaş tarafından ilgi gördü mü?İlk gravür kursuna bundan 5 yıl önce atölyemde yine Halk Eğitim Merkezi kursuyla başlamıştık ve çok ilgi görmüştü. Hatta Babaeski’nin tarihi eserleri ve tarım ürünlerini temsil eden ilk gravürü kursiyerlerimiz tarafından basıldı ve Babaeski Belediye başkanı Abdullah Hacı tarafından belediyeye hatıra baskısı satın alındı.Bu gravür şehrimiz için yapılan ilk baskı olarak hem arşiv hem de eser değeri olarak önem taşımaktadır. Gravürü tanıtmak ve sevdirmek için önemli bir adım. Bu konuda İstanbul’un 18.yüzyıla ait dönemde başlayan Luigi Mayer, Holbein, ve Mantegna gibi pek çok sanatçı tarafından yapılmış gravürleri bulunmaktadır. Günümüzde oldukça değerli baskı ve tarihsel arşiv değeri oluşturmaktadır. Bu yıl içinde kumlama tekniği ile yapılan yarı rölyef çalışmalarla birlikte 28 mayıs-3 haziran tarihleri arasında Atatürk Kültür Merkezinde yapılacak halk eğitim resim sergisi ile Babaeski’nin sanatseverlerine ve halkına sunulacaktır.Gravürün tarihçesi hakkında bilgi verecek olursanız; Gravür aslında tahta, metal yada linol yüzeyine kazılarak yada yontularak bir zemin üzerine oluşturulmuş desenin baskıyla çoğaltılmasına dayanan bir sanattır. Bilinen en eski tahta gravürler Çin’de 7. Japonya’da 8. Yüzyılda yapılmıştır. 15. Yüzyılda ’da Avrupa’da başlayan gravür baskının yayılmasının başlıca sebebi matbaa ile doğru orantılıdır. Avrupa’ya gelen tahta gravür önceleri tek yapraklı metin basımında ve küçük kitapçıkları süslemek için kullanıldı. Özgün bir çoğaltma tekniği olması da ayrı bir sebeptir. Kağıdın keşfiyle bir şekilde başlayan ahşap yontmalar sonrasında Uzakdoğu’da gelişen pek çok iyi örnekle beraber tam kimliğine Rönesans’la kavuşmuştur. Ve metal baskı dönemine geçilmiştir. Rembradnt Dürer ve Piranessi gibi ünlü ressamların ustalıklı örnekleriyle gelişmiştir.Gravürün yapım aşaması hakkında bilgi verir misiniz?Tek bir kalıptan çoğaltılabilen gravür baskıda en önemli olan unsur kaç adet çoğaltıldığının bilgisinin baskıda belirtilmesi ve sanatçının imzasının yer almasıdır. Resmin altına bu bilgilerin mutlaka belirtilmesi gerekmektedir. Ayrıca çoğaltılabilmesi eserlerin sanatsevere daha uygun bir rakama özgün eserin ulaşmasını sağlamaktadır.Zanaatsal yanının ve teknik becerinin de yoğun olduğu bu sanatsal tekniğin yaygınlaşması ve sevilmesi bu kurslarla artmaktadır. Daha çok siyah beyaz klasikbaskıların yapıldığı ama renkli baskıların örneklerinin de çoğaldığı grafik ve resim sanatının önemli bir dalıdır. Kursiyer öğrenciler her aşamasında büyük bir sevgi ve ilgi ile gravür örnekleri vermektedir.5 yıl içerisinde Babaeski’de gittikçe yaygınlaşan bu sanat umarız ki burayı her evde bir örneğinin bulunduğu bir ilçeye dönüştürür. Bu hem sanat adına hem de şehrimiz adına büyük bir kazanımdır. Sanata değer veren bireylerin oluşması ve bu konuda iyi örneklerin artması tüm umudumuz. Sanat eğitimi adına halka yaygınlaşması için bu kursun desteklenmesi ve ilgi bulması dileğimizdir Atölye çalışmaları tüm sanatseverlere açıktır.Babaeski Halk Eğitim Merkezi Gravür Kursu Kursiyerleri akşam saatlerinde gelerek çalışmalarını sürdürdükleri kurs hakkında düşüncelerini dile getirdi;Ercan Yücel; ‘’Daha lise yıllarında sanata karşı merağım artmaya başlamıştı. Biz taşralı olarak İstanbul’a her gidişimizde resim galerilerine gidiyorduk. O zamanlar Milliyet Sanat Dergisinden o hafta olan sergileri tespit edip onları dolaşıyorduk. İnsanlarla görüşüp konuşmaya çalışıyorduk. Daha sonra akademiye girme gayretlerim, o zamanki eylül öncesi sağ sol kargaşaları yüzünden bir türlü gerçekleşmedi. Gerçekleştiğinde de okuma şansı bulamadım. Meslek hayatımda da tabela ve grafik yapımını seçtim. Ama bir akademiye giremediğim için hep eksikti. Niye akademiye giremedim diye annemi babamı, çevremi suçladım. Niye teşvik edip yardımcı olmadılar diye onlara kızdım. Bu benim içimde büyük bir arzuydu.İçimdeki sanatçı olma arzusunu çocuklarımı küstürmeden, fazla baskı yapmadan o kanala ittim. İlerleyen yaşlarda da oğlum ve kızım akademisyen oldu. Kızım şu an Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde yardımcı doçent olarak öğretmen. Oğlumda yüksek lisans aşamasında. Ayrıca Çanakkale’de bir sanat atölyesi açma girişimindeyiz. Onu kurmaya çalışıyoruz. Alaylı bir sanatçı olarak kalmak istemiyorum. Bu yaştan sonra çevremizde güzel sanatlar fakültesi açılırsa, okumayı da düşünüyorum. Babaeski’mizde böyle bir resim kursu verildiğini duyduktan sonrada katılmayı düşündüm ve Füsun Hoca’mızdan kurs almaya başladık. Füsun Hoca’dan kurs alırken, sanatsal algılamayı öğrenmeye çalışıyorum. İzliyorum, takip ediyorum, sözlerini dinliyorum. Sanatsal bakmaya gayret ediyorum. Bu esnada tekniğimi de geliştirmiş oluyorum. Resmi fotoğraf gibi yapmak bana sıkıntı veriyor. Dolayısıyla bir arayış içerisindeyim. Değişik akımları okuyup öğrenmeye çalışıyorum. Akademisyen ressamlar gibi bir tarzım olsun istiyorum. Yalnızken kendi atölyemde fazla çalışma yapamıyorum. Burada kursiyer arkadaşlarla beraber olduğumuz zaman daha fazla şevk geliyor ve daha üretken olduğumuzu düşünüyorum. Bunu neticesinde arkadaşlarla toplu olarak bir sergiye hazırlanıyoruz. Onun heyecanını şimdiden hissetmeye başladık. Ama daha sonra kişisel bir sergi de açmayı çok istiyorum.Ben iki seneden beri kursa geliyorum. Gravür ve sulu boya resmin kolları içerisinde üstüne eğilmek istediğim bölümlerdi. Bu seneki gravür kursumuzda da teknikleri öğrenip, gravür merağımızı gidermeye çalışıyoruz. Gravür çok değişik bir teknik. Çok geniş ir dünyası var. Gravür kursunun daha uzun olmasını isterdim. Süre bana biraz kısa geldi. Bu kısa sürede öğrenebileceğimizin en iyisini öğrenmeye çalışacağız. Füsun Hoca’nın da çok değerli bir hoca olduğunu düşünüyorum. Çocukluk hayalim olan eski adıyla İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi mezunu olması beni çekiyor. Diğer üniversiteleri de küçük görmek istemiyorum ama İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi başlı başına bir ekol. Oradan mezun olmuş bir hocadan kurs almakta beni çok mutlu ediyor.’’Fevziye Sünnetçioğlu ‘’Füsun Hocamızı çok seviyorum. Çocukluğumdan beri sanata merağım vardı. Benim yaşım var ama buraya bir gün gelmediğim zaman aklım burada kalıyor. Füsun Hoca oldukça yetenekli biri ve bize her tekniği öğretiyor. Kurs açıldığı sürece gelmeye devam edeceğim.’’Büşra Kotan; ‘’Linol baskıdan çok hoşlanıyorum. Hem oyması kolay hemde basması. Bir tabloda çok daha farklı bir uğraş oluyor. Burada çok güzel bir arkadaşlık ortamı var. Her yaştan insan ortak bir paydada buluşabiliyor. Ve paydamızın sanat olması çok güzel. Böyle uğraşların geri plana itilmek yerine hayatın daha orta noktalarına konulması gerektiğini düşünüyorum. Resim ve türleriyle uğraşmak insana mutluluk veriyor. Yeni teknikler öğrenmiş olmak ve eğlenirken bilgilenmek de bir o kadar güzel oluyor. Gün boyunca işin verdiği stresi atmak için çok uygun bir ortam var. Füsun Hoca çok donanımlı ve bilgili ver her şeyi ayrıntısına kadar anlatıyor. Yeterli olmadığımız noktalarda yardımcı oluyor. Ayrıca ders saatimizin bitmesine rağmen çalışmaya devam edebiliyoruz. Bu bir akşam kursu. Herhangi bir saat kısıtlaması getirmeden, esnek saatlere yayıp, çalışmalarımızda bize yardımcı oluyor. Bu konuda bize fazlasıyla emek verdiği için kendisine çok teşekkür ediyorum.’’‘’ BİZ ÇALIŞIYORUZ VE İYİ ŞEYLER DÜŞÜNÜYORUZ’’Fatma Akın;’’Üç seneden beri kursa geliyorum. İlk zamanki çalışmalarımla şimdiki çalışmalarım arasında çok büyük farklılıklar var. Kursa başladığımdan beri işe yaradığımı hissettim. Emekli öğretmen olduğum için, işim bitmiş gibi hissediyordum. Ama çocukluğumdan beri hayal ettiğim resme başlayınca kendimi iyi hissetmeye başladım. Füsun Hocamızda sağ olsun oldukça yapıcı bir öğretmen. Resim yapmayı çok seviyorum. Önce kopyalarla başladım. Şimdi sadece kendi çektiğim fotoğrafların resimlerini yapıyorum. İyi yapmaya başladım ve kendime güvenim geldi. Füsun Hoca’mız da beğeniyor. Satışlarımız da oluyor. Füsun Hocamıza çok teşekkür ederiz. Bize sanatın ve sabrın ne odluğunu öğretti. Bir resme başladığımız zaman kendimizi unutuyoruz. Ben evde de devam ediyorum. En az 4 saat çalışıyorum. Aylak insan kötü şeyler düşünür. Biz aylak değiliz. Biz çalışıyoruz ve hep iyi şeyler düşünüyoruz.Firdevs Mehmetoğlu ; “Kursa başlama nedenim sanatla çocukluğumdan beri yakından ilgilenmem. Ama öncesinde hiç tecrübem yoktu. Füsun Hocamızın emeği çok. Onun yardımları sayesinde güzel eserler meydana çıkıyor. Buradaki paylaşımlar da çok güzel. Her yaş grubundan kardeşlerimiz, büyüklerimiz var. Onlarla da sanat konuşarak, birbirimize fikirler vererek güzel paylaşımlarda bulunuyoruz. Füsun Hocama ilgisi ve sabrından dolayı çok teşekkür ediyorum. Kursa geldiğim için çok mutluyum.” HABER MERKEZİ
Gündem
Yayınlanma: 18 Nisan 2018 - 14:49
'ATÖLYE ÇALIŞMALARI TÜM SANATSEVERLERE AÇIKTIR'
Babaeski Halk Eğitim Merkezi Gravür Kursu çalışmalarına başladı
Gündem
18 Nisan 2018 - 14:49