Eskilerin vazgeçilmezi olan Akide şekerinin yerini endüstriyel şeker ve çikolata ürünleri aldı.
Kültürümüzün bir parçası olan bu lezzetleri tekrar hatırlatmak için Edirne'nin şekercilerini ziyaret ettik.
Şekerci Mehmet Beyazıt, "Atmosferi ve doğal şeker ürünleriyle çağın ruhuna karşı direnen, şekerci dükkanları tıklım tıklım olmasa da hala müdavimleri var. Osmanlı usulü hazırlanmış bu tatlar, günümüzün süslü kutularındaki popüler yiyecekle ile yarışmakta zorlanıyor. Edirne'de ki dükkanların raflarında sergilenen şekerler, makine üretimi değil el emeği göz nuru. Akide şekerciliğinin yapılışı çok eskilere dayanır." dedi.
Şekerci Beyazıt "Akide sözcüğü Arapça'daki akit (yani sözleşme) sözcüğünden gelir. (akd' : Arapça), Farsçada ise "Şekker" olarak geçer. Akide kelimesi ise iman, dine inanış olarak da kullanılmaktadır. Akide şekeri Osmanlı Devletinde yeniçerilere ulufe töreninde dağıtılırdı. Askerlerin padişaha memnuniyetini ve bağlılığını gösteren bir sözleşme yaptığı anlamına gelirdi. " ifadelerine yer verdi.
ARİFEDEN ÖNCE UZUN KUYRUKLAR OLURDU
Mehmet Beyazıt 1993 yılında kurduğu Beyazıt Şekerleme dükkanı günümüze kadar gelen şekercilerden sadece biri. Akide ve lokum çeşitleriyle uzun yıllardır faaliyet gösteren Mehmet Beyazıt, "Eskiden Edirne bu kadar kalabalık değildi ve bu kadar çok tatlı çeşidi yoktu. Lokum, ezme, akide şekeri, peynir,şekeri gibi bize has tatlılar vardı. Şimdi hem envayi çeşit ürün hem de birçok üretici var. Önceleri Edirne'de önümüzde upuzun kuyruklar olurdu . Bunu bilenler günler öncesinden sıraya girerdi. AVM'ler de satılan kutu içindeki çikolatalar alınıyor. Şekerlemeci olarak mesleğimizde zor günler yaşıyoruz." dedi.
HABER MERKEZİ