Minsolmaz; “Başkan Hacı maksadını aşan bir konuşma yaptı”Haber: Ercan Ülger
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, Babaeski Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı’nın, Babaeski’nin düşman işgalinde kurtuluşunun 96. Yıldönümü dolayısıyla düzenlenen Kurtuluş Bayramı’nda yaptığı konuşmasını sert bir dille eleştirdi.“HEM ÜZÜNTÜ HEM HİCAP DUYDUM”Başkan Hacı’nın, Kurtuluş Bayramı’nda yaptığı konuşmasında, Kurtuluş Savaşı’nın Osmanlı Devleti’ne karşı yapılmış gibi ifade etmesinden dolayı büyük bir rahatsızlık duyduğunu ifade eden Milletvekili Minsolmaz, AK Parti Babaeski İlçe Başkanlığı’nda gerçekleştirdiği basın toplantısında “Babaeski’de, Babaeski’mizin kurtuluşuna ilişkin yapılan törene katıldık. Ama üzüntüyle Belediye Başkanı Sayın Abdullah Hacı’nın konuşmasını dinledim. Hem üzüntü hem hicap duydum” dedi.Milletvekili Minsolmaz açıklamasına şu sözlerle devam etti: “Çünkü gerçekten orada genç kardeşlerimiz, genç dimağlar, protokol ve oldukça da fazla vatandaşımız bu kurtuluş heyecanını, coşkusunu birlik ve beraberlik içerisinde verilen kurtuluş mücadelemizin sonrasında işte ilçelerimizin kurtuluş bayramları beldelerimizin Büyükmandıra vardı. Alpullu vardı. Ben bu şekilde dini bayramların ve milli bayramlardaki söylemlerin tam da bayramların anlamına yakışır şekilde bütünleştirici, birlik ve beraberliğimizin güçlendirici şekilde olmasından yanayım.“YANILGI İÇERİSİNDE VE MAKSADINI AŞAN BİR KONUŞMA YAPTI”Fakat Abdullah Hacı’ya kendisine de söylediğim için rahat ifade ediyorum. Orada da ifade ettim kendisine. Yanılgı içerisinde ve maksadını aşan bir konuşma yaptı. Böyle ki, konuşmanın içeriğinde tamamen Osmanlı’yı suçlayan, Osmanlı İmparatorluğu’nu batılı devletlerin oryantalist bir bakış açısı içerisinde dile getirdi. Hasta adam sıfatlamasıyla orada yüzlerce binlerce Babaeskili hemşerimizebir Kurtuluş Günü’nde, o Kurtuluş Günüyapılan ilçenin belediye başkanı olarak yaptığı konuşmanın yüzde doksanını Osmanlı’yı kötülemek üzerine kurmuştu. Tarihi bir günde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de bir Osmanlı paşası olduğunu da düşünürsek, Kurtuluş Mücadelesi’ninde hep birlikte ırk, din, dil farketmeden ninesiyle, dedesiyle, çocuğuyla, kızanıyla, kadınıyla, yaşlısıyla, genciyle, Lazı ile Kürdü ileÇerkezi ileArnavutuyla, Boşnağıyla, Pomağıyla, Romanıyla hep beraber verdiğimiz kurtuluş mücadelesinin bu güzel günlerdeki anma günlerinde özellikle böyle ayrıştırıcı, böyle kategorileştiricikonuşma kesinlikle kabul etmek mümkün değil. Kendisine de ifade ettim. Sayın Başkan dedim. Siz galiba Kurtuluş Savaşı’nın Osmanlı ile yapıldığını düşünüyorsunuz. Kurtuluş Savaşı Osmanlı İmparatorluğu’na karşı yapılmadı. Ülkemizi işgal eden İngilizlere, Fransızlara, İtalyanlara ve Yunanlılara karşı yapıldı. Yine başkanı eleştirdim. Yine yüzüne karşı söyledim. Sayın Başkan, yarım saate yakın konuşmanızda emperyalist ülkelerden, işgalci ve sömürgeci ülkelerden, ülkemizi bizzat işgal eden, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de Samsun’da yaktığı özgürlük ateşiyle, tam bağımsızlık ateşiyle verdiği mücadelenin de bu emperyalist ülkelere karşı, bu işgalci ülkelere karşı İngiltere’ye, Fransa’ya, İtalya’ya ve Yunanistan’a karşı bir kelime bahsetmedi. Dolayısıyla ben ilin milletvekili olarak, bunu düzeltme gereği hissettim. Orada bulunan protokol heyetine de, Ankara’dan gelen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak beye de, onlara da bunu ifade ettim rahatsızlığımı.Çünkü burada bir Kurtuluş Bayramı kutluyoruz. Tüm insanımız bu coşkuyu yaşıyor. İlçelerde beldelerde illerde yaşıyoruz. Ama belediye başkanının zannediyorum kendi siyasi kaygılarıyla, belki de haddine aşan bu konuşmasından özür dilemesini bekliyorum. Tekrar ediyorum. Kurtuluş Savaşı, İngilizlere karşı, Fransızlara karşı, Yunanlılara karşı, İtalyanlara karşı. Yurdumuzu işgal eden ve milletimizin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği mücadele sonrasında bunlardan kurtulmak suretiyle kurtuluş savaşı başarıya ulaşmıştır. Bugün kutladığımız bayramlar, Kırklareli’de, Babaeski’de, Lüleburgaz’da, Mandıra’da, Pehlivanköy’de, Alpullu’da tamamen bu işgalcilere karşı verilen mücadeledir.“MİLLİ BAYRAMLARIMIZ, DİNİ BAYRAMLARIMIZ TOPLUMUN ÇİMENTOSUDUR”Çanakkale’de Kurtuluş Savaşı öncesinde 1915’te verilen mücadelede orada yatan 250 bin şehidimizde Osmanlı’ya karşı savaşmamıştır. İşgal güçlerine karşı savaşmıştır. Belediye Başkanı’na benim tavsiyem bir milletvekili olarak önce belediyenin alt yapı hizmetlerini doğru yapsın. Az evvel partiye gelirken, patlayan kanalizasyon, kokan şebekenin üzerinden sizde buraya gelirken geçmişinizdir. Belediye Başkanlarının, işte bir birlik seçimlerinde irtifa kaybetmesi, topluma hizmet sunmada gerçek performansını gösterememesi sonrasında bu tip birlik ve beraberliğe günü olan bayram günlerinde bir şekilde, nasıl tribünlere seslenirim kaygısıyla yaptığı bu gafı ancak sizlerin huzurunda, basının huzurunda özür dileyerek giderebileceğini düşünüyorum.Özellikle bizim milli bayramlarımız, dini bayramlarımız toplumun çimentosudur. Bizi bir araya getiren kavramlardır. Orada sadece kendi aldığı bir söz hakkıyla insanları sınıflandırması, hele hele 600 yıllık, kahramanlık dolu atamızın, ceddimizin, orada bir Batı’nın nitelemesiyle bir hasta adam sıfatıyla aşağılanması ve neredeyse yarım saatlik konuşmanın da, 25 dakikasının tamamen Osmanlı İmparatorluğu’nu kötülemek üzere kurulması, Kurtuluş Mücadelemizde ve Kurtuluş Günümüzde gerçek düşman olan emperyalist batılı devletlerin adının dahi anılmaması utanç verici. Bu tepkimi gösterdiğimde Başkanın verdiği ifade, o daha da utanç verici. ‘Vekilim, onlarla Avrupa Birliği projesi yapıyoruz. Onun için isimlerini anmadım’ demesi de ayrıca bence rezaletin ikinci perdesi. Onun için Sayın Belediye Başkanının bu şekilde demek istemediğini düşünüyorum. Haddini aşan bir konuşa metninin eline verildiğini düşünüyorum. 600 yıllık atamız, bizim dedemizdir. Cumhuriyet’te, Osmanlı Devleti’nin de birikimleri, yaşanmışlıkları ve tarihi, Cumhuriyet döneminin de yaşanmışlıkları ve tarihi hepimizin ortak değeridir. Hiç kimsenin Cumhuriyet ile zoru yoktur. Cumhuriyet; tam bağımsızlık ilkesi hedefinde toplanmış Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için ve devleti için en iyi yönetim şeklidir. Muhtarımızda seçimle geliyor. Cumhurbaşkanımızda seçimle geliyor. Hiç kimsenin geçmişe öykünmesi diye bir şey söz konusu değildir. Ama tekrar ediyorum. Siyaseten aldığı görevi tam layıkıyla yerine getiremeyen bazı insanların, toplumu adeta böyle ayrıştırıcı söylemleri ve hiç bir surette de kabul edilemeyecek adeta işte bizim atamız olan ceddimiz olan Osmanlı İmparatorluğu’nu batılı adamların görmek istediği şekil olan, hasta adam olan profiliyle yaklaşık 20 dakika boyunca aşağılaması, bir Yunan’a, işgalci Yunanistan’a, işgalci İngilizlere, işgalci Fransızlara ve işgalci İtalyanlara yüzbinlerce insanımız şehit eden gerçek düşmanlarımıza bir kelime söylemeden, bütün Kurtuluş Mücadelesininsanki Osmanlı İmparatorluğu’na verilmiş bir savaş, bir mücadele gibi olduğu yanılgısının kendisinin düzeltmesini bekliyorum.”HABER MERKEZİ
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, Babaeski Belediye Başkanı Av. Abdullah Hacı’nın, Babaeski’nin düşman işgalinde kurtuluşunun 96. Yıldönümü dolayısıyla düzenlenen Kurtuluş Bayramı’nda yaptığı konuşmasını sert bir dille eleştirdi.“HEM ÜZÜNTÜ HEM HİCAP DUYDUM”Başkan Hacı’nın, Kurtuluş Bayramı’nda yaptığı konuşmasında, Kurtuluş Savaşı’nın Osmanlı Devleti’ne karşı yapılmış gibi ifade etmesinden dolayı büyük bir rahatsızlık duyduğunu ifade eden Milletvekili Minsolmaz, AK Parti Babaeski İlçe Başkanlığı’nda gerçekleştirdiği basın toplantısında “Babaeski’de, Babaeski’mizin kurtuluşuna ilişkin yapılan törene katıldık. Ama üzüntüyle Belediye Başkanı Sayın Abdullah Hacı’nın konuşmasını dinledim. Hem üzüntü hem hicap duydum” dedi.Milletvekili Minsolmaz açıklamasına şu sözlerle devam etti: “Çünkü gerçekten orada genç kardeşlerimiz, genç dimağlar, protokol ve oldukça da fazla vatandaşımız bu kurtuluş heyecanını, coşkusunu birlik ve beraberlik içerisinde verilen kurtuluş mücadelemizin sonrasında işte ilçelerimizin kurtuluş bayramları beldelerimizin Büyükmandıra vardı. Alpullu vardı. Ben bu şekilde dini bayramların ve milli bayramlardaki söylemlerin tam da bayramların anlamına yakışır şekilde bütünleştirici, birlik ve beraberliğimizin güçlendirici şekilde olmasından yanayım.“YANILGI İÇERİSİNDE VE MAKSADINI AŞAN BİR KONUŞMA YAPTI”Fakat Abdullah Hacı’ya kendisine de söylediğim için rahat ifade ediyorum. Orada da ifade ettim kendisine. Yanılgı içerisinde ve maksadını aşan bir konuşma yaptı. Böyle ki, konuşmanın içeriğinde tamamen Osmanlı’yı suçlayan, Osmanlı İmparatorluğu’nu batılı devletlerin oryantalist bir bakış açısı içerisinde dile getirdi. Hasta adam sıfatlamasıyla orada yüzlerce binlerce Babaeskili hemşerimizebir Kurtuluş Günü’nde, o Kurtuluş Günüyapılan ilçenin belediye başkanı olarak yaptığı konuşmanın yüzde doksanını Osmanlı’yı kötülemek üzerine kurmuştu. Tarihi bir günde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de bir Osmanlı paşası olduğunu da düşünürsek, Kurtuluş Mücadelesi’ninde hep birlikte ırk, din, dil farketmeden ninesiyle, dedesiyle, çocuğuyla, kızanıyla, kadınıyla, yaşlısıyla, genciyle, Lazı ile Kürdü ileÇerkezi ileArnavutuyla, Boşnağıyla, Pomağıyla, Romanıyla hep beraber verdiğimiz kurtuluş mücadelesinin bu güzel günlerdeki anma günlerinde özellikle böyle ayrıştırıcı, böyle kategorileştiricikonuşma kesinlikle kabul etmek mümkün değil. Kendisine de ifade ettim. Sayın Başkan dedim. Siz galiba Kurtuluş Savaşı’nın Osmanlı ile yapıldığını düşünüyorsunuz. Kurtuluş Savaşı Osmanlı İmparatorluğu’na karşı yapılmadı. Ülkemizi işgal eden İngilizlere, Fransızlara, İtalyanlara ve Yunanlılara karşı yapıldı. Yine başkanı eleştirdim. Yine yüzüne karşı söyledim. Sayın Başkan, yarım saate yakın konuşmanızda emperyalist ülkelerden, işgalci ve sömürgeci ülkelerden, ülkemizi bizzat işgal eden, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de Samsun’da yaktığı özgürlük ateşiyle, tam bağımsızlık ateşiyle verdiği mücadelenin de bu emperyalist ülkelere karşı, bu işgalci ülkelere karşı İngiltere’ye, Fransa’ya, İtalya’ya ve Yunanistan’a karşı bir kelime bahsetmedi. Dolayısıyla ben ilin milletvekili olarak, bunu düzeltme gereği hissettim. Orada bulunan protokol heyetine de, Ankara’dan gelen Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak beye de, onlara da bunu ifade ettim rahatsızlığımı.Çünkü burada bir Kurtuluş Bayramı kutluyoruz. Tüm insanımız bu coşkuyu yaşıyor. İlçelerde beldelerde illerde yaşıyoruz. Ama belediye başkanının zannediyorum kendi siyasi kaygılarıyla, belki de haddine aşan bu konuşmasından özür dilemesini bekliyorum. Tekrar ediyorum. Kurtuluş Savaşı, İngilizlere karşı, Fransızlara karşı, Yunanlılara karşı, İtalyanlara karşı. Yurdumuzu işgal eden ve milletimizin, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün verdiği mücadele sonrasında bunlardan kurtulmak suretiyle kurtuluş savaşı başarıya ulaşmıştır. Bugün kutladığımız bayramlar, Kırklareli’de, Babaeski’de, Lüleburgaz’da, Mandıra’da, Pehlivanköy’de, Alpullu’da tamamen bu işgalcilere karşı verilen mücadeledir.“MİLLİ BAYRAMLARIMIZ, DİNİ BAYRAMLARIMIZ TOPLUMUN ÇİMENTOSUDUR”Çanakkale’de Kurtuluş Savaşı öncesinde 1915’te verilen mücadelede orada yatan 250 bin şehidimizde Osmanlı’ya karşı savaşmamıştır. İşgal güçlerine karşı savaşmıştır. Belediye Başkanı’na benim tavsiyem bir milletvekili olarak önce belediyenin alt yapı hizmetlerini doğru yapsın. Az evvel partiye gelirken, patlayan kanalizasyon, kokan şebekenin üzerinden sizde buraya gelirken geçmişinizdir. Belediye Başkanlarının, işte bir birlik seçimlerinde irtifa kaybetmesi, topluma hizmet sunmada gerçek performansını gösterememesi sonrasında bu tip birlik ve beraberliğe günü olan bayram günlerinde bir şekilde, nasıl tribünlere seslenirim kaygısıyla yaptığı bu gafı ancak sizlerin huzurunda, basının huzurunda özür dileyerek giderebileceğini düşünüyorum.Özellikle bizim milli bayramlarımız, dini bayramlarımız toplumun çimentosudur. Bizi bir araya getiren kavramlardır. Orada sadece kendi aldığı bir söz hakkıyla insanları sınıflandırması, hele hele 600 yıllık, kahramanlık dolu atamızın, ceddimizin, orada bir Batı’nın nitelemesiyle bir hasta adam sıfatıyla aşağılanması ve neredeyse yarım saatlik konuşmanın da, 25 dakikasının tamamen Osmanlı İmparatorluğu’nu kötülemek üzere kurulması, Kurtuluş Mücadelemizde ve Kurtuluş Günümüzde gerçek düşman olan emperyalist batılı devletlerin adının dahi anılmaması utanç verici. Bu tepkimi gösterdiğimde Başkanın verdiği ifade, o daha da utanç verici. ‘Vekilim, onlarla Avrupa Birliği projesi yapıyoruz. Onun için isimlerini anmadım’ demesi de ayrıca bence rezaletin ikinci perdesi. Onun için Sayın Belediye Başkanının bu şekilde demek istemediğini düşünüyorum. Haddini aşan bir konuşa metninin eline verildiğini düşünüyorum. 600 yıllık atamız, bizim dedemizdir. Cumhuriyet’te, Osmanlı Devleti’nin de birikimleri, yaşanmışlıkları ve tarihi, Cumhuriyet döneminin de yaşanmışlıkları ve tarihi hepimizin ortak değeridir. Hiç kimsenin Cumhuriyet ile zoru yoktur. Cumhuriyet; tam bağımsızlık ilkesi hedefinde toplanmış Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için ve devleti için en iyi yönetim şeklidir. Muhtarımızda seçimle geliyor. Cumhurbaşkanımızda seçimle geliyor. Hiç kimsenin geçmişe öykünmesi diye bir şey söz konusu değildir. Ama tekrar ediyorum. Siyaseten aldığı görevi tam layıkıyla yerine getiremeyen bazı insanların, toplumu adeta böyle ayrıştırıcı söylemleri ve hiç bir surette de kabul edilemeyecek adeta işte bizim atamız olan ceddimiz olan Osmanlı İmparatorluğu’nu batılı adamların görmek istediği şekil olan, hasta adam olan profiliyle yaklaşık 20 dakika boyunca aşağılaması, bir Yunan’a, işgalci Yunanistan’a, işgalci İngilizlere, işgalci Fransızlara ve işgalci İtalyanlara yüzbinlerce insanımız şehit eden gerçek düşmanlarımıza bir kelime söylemeden, bütün Kurtuluş Mücadelesininsanki Osmanlı İmparatorluğu’na verilmiş bir savaş, bir mücadele gibi olduğu yanılgısının kendisinin düzeltmesini bekliyorum.”HABER MERKEZİ 
