Alpullu Şeker Fabrikası önünde basın açıklaması yapıldı. Haber; Ezgi Balmumcu Sınırlı Sorumlu Alpullu Pancar Ekicileri Kooperatifi tarafından 31 Mart Cumartesi günü saat 12.00’da Alpullu Şeker Fabrikası önünde basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına katılan isimler arasında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, CHP Edirne Milletvekili Erdin Bircan, CHP Kırklareli Milletvekili Turabi Kayan ve Vecdi Gündoğdu, Panko Birlik Yönetim Kurulu Başkanı Ramis Özgen, Şeker-İş Sendikası Alpullu Şube Başkanı Orhan Saltık, Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, Babaeski Belediye Başkanı Abdullah Hacı, Cumhuriyet Halk Partisi İl ve İlçe Temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluşları yöneticileri ve 3 bine yakın vatandaş katıldı. Oldukça coşkulu geçen basın açıklamasında ilk konuşmayı S.S.Alpullu Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Adına Başkan Ramis Özgen yaptı. Özgen yaptığı konuşmada şunları aktardı; ‘’Bilindiği üzere Şeker fabrikalarının satılmasıyla ile ilgili T.C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından, Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş.ye ait Alpullu Şeker Fabrikası ile birlikte toplam 14 şeker fabrikasının satılması kararı alınmıştır ve “Satış” yöntemi ile ayrı ayrı özelleştirilecektir.Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün direktifleriyle 1926'da kurulan Alpullu Şeker Fabrikası ilk şekeri üreten fabrikadır. Fabrikanın 4 yıl aradan sonra geçen yıl Trakya çiftçisine yeniden kapısını açması ve faaliyete geçmesi üreticiler tarafından memnuniyetle karşılanmıştır.Fabrikanın faaliyete geçmesi sonrasında Trakya Bölgesindeki pancar üretimi 18 bin tonlardan 130 bin tonlara kadar yükseldi. Bizler önümüzdeki sene bu rakamın 250 bin tona yükseleceğini beklerken bu fabrikanın satış kapsamına alınması büyük bir hayal kırıklığı yaşanmasına neden olmuştur.Maliye Bakanı Sn.NaciAğbal'ın geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamalarda şeker fabrikalarının özelleştirilmesiyle ilgili konuşmuş “Türk Telekom'u, Tüpraş'ı özelleştirebilirsiniz ama iş şeker fabrikalarının özelleştirilmesine geldi mi bu konuyu 40 kere düşünmemiz lazım" demişti. Ancak gelinen noktada şeker fabrikalarının satışında gerekli ve yeterli araştırmanın yapılmadığı ve alınan kararın doğru olmadığı da anlaşılmıştır.Şeker fabrikalarının satılması kararı ile birlikte kamuoyunda farklı kesimlerde farklı bilgilerden kaynaklanan çok farklı görüşler tartışılmaya başlanmıştır. Bu tartışmalar;Pancar üreticisi ürününü sadece kendi bölgesindeki fabrikaya satabilmektedir. Depolanabilir nitelikte olmayan şeker pancarının uzak mesafelerdeki fabrikalara taşınması da ekonomik değildir. Bu nedenlerle şeker fabrikaları, pancar çiftçisi açısından bölgesel tekelniteliğinde bir yapı arz etmektedir. Ehil ellerde idare edilmeyen fabrikaların çiftçiyi zarara uğratması, çiftçiyi küstürmesi ve orta vadede fabrikanın kendi bölgesindeki pancar tarımını bitirmesi kuvvetle muhtemeldir.Şeker fabrikalarının satılmasında pancar çiftçisi ve fabrikaların kader birliği içerisinde hareket etmesi doğası gereğidir.Pancar şekeri fabrikalarının hem devlet hem de özel sektör tarafından işletilmesi tercih edilen bir uygulama değildir. Çiftçi kuruluşları günümüzde dünya ekonomik örgütlenmesinde rolleri tartışılmaz hale gelmişbulunmaktadır. Çiftçi kuruluşlarının işletmecilik faaliyetlerindeüstlendikleri etkin görevler hem ekonominin canlanmasına hem piyasanın düzenlenmesine hem de istihdam yaratılmasına hizmet etmektedir.‘ÇOCUKLARIMIZA MİRAS’ Uluslararası gıda tekeli konumundaki Cargill firması ülkemizdeki şeker durumunu tartışan bir raporu kaleme alıp ilgili Bakanlığa sunmuş bulunmaktadır. Nişasta bazlı şeker alanında ülkemizde tekel konumunda bulunan Cargill, bu raporu ile ülkemizin tüm şeker üretim olanaklarını ele geçirmek istediğini açıkça dile getirmekte, Cumhuriyetimizin kurulduğu yıllardan bugüne kadar en büyük emelimiz olan ‘üç beyazlar’ alanında dış bağımlılıktan kurtulma ve en zor günlerde halkımızı besleyebilme hedefini ortadan kaldırmaya çalışmaktadır.Dört yanımızın savaşla çevrili olduğu ve ülkemizin de güney sınırlarımızda muzaffer bir savaş sürdürdüğü bu günlerde, şekerin stratejik bir ürün olduğunu, yerli pancar şeker üretiminin artırılarak sürdürülmesi gerektiğini, bu sayede hem tarım hem de hayvancılığımızın güçleneceğini ve ülkemizin tarımsal üretimde kendisine yeterli hale geleceğini, şeker fabrikalarının bizlere dedelerimizden miras kaldığını, bizlere düşen görevin ise bu mirasın üzerine daha fazla değer ekleyip çocuklarımıza miras bırakmak olduğunu hatırlatmak isteriz.Şeker pancarı, istihdam sorununa çözüm olabilecek en önemli üründür. Çapa ve hasat dönemlerinde 250 bin tarım işçisi ve az topraklı çiftçiler ile işsizlere 100 gün süreyle iş imkânı sağlar.Çevresel en önemli katkısı bir dekarının ürettiği oksijenin eşit orman alanından 3 kat fazla olmasıdır. Şeker pancarı, yüksek oranda tarımsal girdi kullanımı gerektiren bir bitkidir. Bu nedenle yan sektörlerin gelişmesine en fazla destek sağlayan, en önemli sanayi bitkisidir. Şeker pancarı tarımı ve Şeker sanayi kendi sektörü dışında taşıma sektörüne de yılda yaklaşık 25- 30 milyon ton iş hacmi yaratmaktadır.Bu yönüyle şeker pancarı, tarım ve endüstri kesiminde yarattığı geniş istihdam alanı ile etkin bir sosyal boyut kazanmaktadır.Ben iddia ediyorum ki satacak 14 fabrikanın en az 10 tanesinin faaliyetine devam etmesi mümkün değildir. Kapanmaları kaçınılmazdır. Bu durumdan milyonlarca kişi etkilenecek, işleri ve aşları tehlikeye girerek kaos yaşanacaktır.Yanlış satış uygulamalarının yaratacağı milli hasarları bertaraf etmek hiç kolay değildir. Tarımsal işletmelerin özelleştirilmesi kapsamında yapılanma veya yönetim modellerinin ortak noktasında tek bir gerçek vardır. Bu da üreticilerin, çalışanların ve sanayicilerin de içinde bulunduğu bir model olmadan sektörün sürdürülebilmesinin mümkün olmadığıdır. Bugüne kadar Sümerbank, Et ve Balık Kurumu, Süt Endüstrisi Kurumu, Tekel gibi daha nice tarım ve gıda Kitlelerindeki özelleştirme örneklerini ülkemiz acı bir şekilde tecrübe etmiştir. Bu özelleştirmeler sonucunda özellikle ülkemiz hayvancılığının bugün geldiği noktada yapıda hata fark edilmiş ve Et ve Süt Kurumu oluşturularak bugüne kadar yaşanan kayıplar telafi edilmeye çalışılmaktadır. ‘BU MESELE SİYASİ PARTİ MESELESİ DEĞİLDİR’ İhale şartnamesinde bulunan hüküm gereği özelleştirilecek 14 fabrikada şeker üretiminin Beş Yıl süre ile devam ettirilmesi zorunlu tutulmaktadır. Öngörülen ceza caydırıcı olmadığı için üretimin bu fabrikaları alan kişiler tarafından sürdürülüp sürülmeyeceği, şeker üretiminin yapılıp yapılmayacağı tümüyle alan kişilerin inisiyatifine bırakılmış durumdadır. Beşinci Yılın sonunda şeker üretiminin ne olacağı konusunda da herhangi bir hüküm yoktur. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesini düzenleyen şartname bu anlamda hem şeker hem de pancar üretiminin sürdürülebilirliğini güvenceye almaktan yoksundur.Tüm şeker pancarı üreticilerin temsilcisi olarak bizler; Fabrikaların özelleştirilmesinde varlık satışı yönteminin tek yol olmadığı görüşündeyiz. Dünyadaki gelişmiş ülke örneklerinden de yola çıkarak (ABD, Fransa, Almanya, Hollanda, İngiltere, Polonya gibi ) ve şekerin stratejik önemi göz önünde bulundurularak ülkemiz açısından fabrikaların çiftçi kuruluşlarına işletme devri yöntemiyle özelleştirilmesinindaha doğru bir metot olduğu görüşündeyiz. Zira, fabrikalarla kader birliği içerisinde girmiş olan pancar çiftçisi, pancardan kaybederse fabrikadan, fabrikadan kaybederse pancardan kazanarak tarım-sanayi ittifakının önemli bir parçası olmuş olur. Böylece şeker pancarı tarımının, dolayısıyla şeker fabrikalarının, çalışmasının sürekliliği sağlanmış olacaktır. Halihazırda çiftçi kuruluşları eliyle yönetilen 5 fabrikanın ülkemiz ekonomisine katkıları göz önünde bulundurulacak olursa bu konudaki ısrarımızın ülkemizin hayrına olduğu açık seçik ortaya çıkacaktır.Tüm bu nedenlerle Şeker fabrikalarının satış kararının yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir. Sektörün geleceği için ve gıda güvenliği açısından satışların yapılmaması, mutlaka satılacaksa da ehil ellere, yani ABD ve AB örneklerinde olduğu gibi işletme hakkı Pancar Kooperatiflerine devredilmelidir. Bizim kıymetli arazilerle işimiz yoktur. Talebimiz işletme hakkının ve kotaların bedelsiz olarak bizlere devredilmesidir. Talebimiz ve beklentimiz bu yöndedir.Kısacası bu şartlar altında gerekli altyapı oluşturulmadan sadece hazineye gelir sağlama amaçlı yapılacak satışlar sektörün sonunu getirecektir ve siyasilerin de aldıkları bu kararın sonuçlarını iyi değerlendirmesi gerekmektedir. Bu mesele siyasi veya parti meselesi değil, milli bir meseledir. Her kesimden her insanın meselesidir. Çocuklarımızın, torunlarımızın meselesidir.Sonuç ne olursa olsun bizim tavrımız bellidir. Bu fabrikalar tabiatı gereği üreticinin içinde olduğu modelle işletilmelidir. Bugün her ne olursa olsun eninde sonunda geleceğimiz nokta şeker pancarı üretenlerin şeker sanayinde de işletmeci olarak yer alacağı bir üretim organizasyonu olmalıdır.’’ S.S.Alpullu Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ramis Özgen’in konuşmasının ardından sözü alan Şeker-İş Sendikası Alpullu Şube Başkanı Orhan Saltık ise;‘’ Şeker Fabrikası kuruluşundan bugüne kadar 90 bin kişiye sigorta başlangıcı ve emeklilik sağlayan bir kurumdur.Türkiye Şeker Fabrikalarımız ekonomik ve sosyal açıdan 10 milyon kişiye, iş, aş, ekmek kapısıdır. Aynı zamanda ülke ekonomisine 3 milyar dolar katma değer sağlamaktadır.Bu mesele işçi meselesi, sendika meselesi değil bu bir ülke meselesidir.Şunu herkes bilmelidir ki Şeker Fabrikaları devlet bütçesinden bir kuruş yardım dahi almayan vetamamen kendi yağınla kavrulan işletmelerdir.Değerli çiftçilerimiz, kıymetli köylülerimiz bu fabrikalar üretimden çekildiği taktirde doğal ve sağlıklı pancar şekerini kaybedip yerine laboratuvarlarda kimyasal maddelerden üretilen genetiği değiştirilmiş mısırdan zehir dediğimiz nişasta bazlı şuruplara mahkum edileceğiz.Kimse ben mısır şurubu tüketmiyorum, zararından korunuyorum demesin, yediğimiz, içtiğimiz, kolalı içeceklerde, meyve suyunda, gazozda, yediğiniz çikolatalarda, tatlıda, bisküvide,pastada, dondurmada, kısacası yüzlerce üründe bu mısırdan elde edilen tatlandırıcı kullanılıyor.Toplum olarak geleceğimiz ve sağlığımız tehlike altındadır. Fabrikamızın bacasının tütmesi için Trakya pancar çiftçisine büyük bir görev düşmektedir.Saygı değer Pancar çiftçilerimiz 4 yıl yeterli pancarımız olmadığından dolayı üretim yapılamamıştır.Bunun zararını da tüm Trakya çiftçisi, nakliyecisi, besicisi ve esnafı büyük kayıp yaşamıştır.Buradan çiftçilerimize seslenmek istiyorum .Bilindiği gibi mevcut hükümet fabrikalarımızı özelleştirme kararı almıştır.Biz inanıyoruz ki, hükümet yetkilileri toplumun sesine kulak verip bu yanlıştan dönecektir. Ekmeğini topraktan çıkaran siz değerli çiftçi dostlarım, Bugün burada şeker fabrikalarının özelleştirilmemesi adına şeker vatandır vatan satılamaz diyor katılımlarınızdan dolayı işçi arkadaşlarım ve Şeker-İş Sendikası yönetimi adına saygılar sunuyorum.’’ Şeklinde konuştu. HABER MERKEZİ
Gündem
Yayınlanma: 02 Nisan 2018 - 15:27
FABRİKA SATIŞINA DUR DEDİLER'
Alpullu Şeker Fabrikası önünde basın açıklaması yapıldı
Gündem
02 Nisan 2018 - 15:27
İlginizi Çekebilir